Çoğu çift çocuk sahibi olabileceğini düşünerek hareket ediyor. Günümüz yaşam şekli ve beslenme düzeninin anne-baba olmayı zorlaştırdığı ise bir gerçek. Günümüz yaşam koşullarında zamana karşı yarışan bir insan formatı oluşmuştur. Özellikle metropollerde yaşayan genç insanlar, hem kariyer yapayım hem de hayatımı yaşayayım mantığıyla hareket ederken yaşam ve beslenme şekline özen göstermeyi unutuyor. Hazır işlenmiş gıdalar, fast food tarzı beslenme şekliyle öğünlerini geçiştirmesi, bu kişilerin çocuk sahibi olmada sorun yaşamasının başlıca nedenlerindendir.
Genç yaşta çocuk sahibi olmak daha kolay
Gençler evlendiğinde sanki çocuk sahibi olacakları kesinmiş gibi bir de korunma yöntemlerini uygularsa işte o zaman durum oldukça zorlaşır. Çünkü yaş ile birlikte doğurganlık kabiliyeti kadın için azalan bir süreçte ilerler. Bu tabloya bir de dengesiz beslenme eklendiğinde, anne-baba olma şansı çift için artık iyice zora girer.
Artık toplumsal olarak şu bilince varılması gerekiyor; “gençken çocuk sahibi olmak çok daha kolay”. Kariyer peşinde koşarken anne-baba olma hayalini ötelememek gerekir. Gençken her şey çok daha güzel, yaşam şekli de beslenme şekli de bu yaşlarda kişiyi çok etkilemez.
Zaman ilerledikçe yenilen-içilen gıdalar vücudu etkilemeye başlar. Bu etkilemelerin sonucunda yumurta kalitesi düşer. Aileden gelen birtakım genetik özellikleri etkileyip sperm kalitesi veya yumurtlama şeklini bozup, rahimde 20-25 yaşında miyom ya da çikolata kistlerine sebep olabilir. Bu, çok basit bir örnekle açıklanabilir; ilk çocuğu 22-25 yaşında olan bir çift, ikinci çocuğu beş-altı yıl sonra istediğinde bu hayali gerçekleşmeyebilir.
Anne olmak için kadında ideal yaş kaç?
Çocuk işi belirli bir zamanın işidir. Özellikle kadınlar için 25-35 yaş arası ideal bir zaman dilimidir. Bu zaman kaçırılıp ötelendiğinde bir risk alınır. Günümüzde iş-kariyer planları kadın için öncelikli tercih olmuş, ev kadınlığı gün geçtikçe azalmıştır. Çiftler önce geleceğini güvence altına alıp o güvencenin üstüne yeterli birikim koyduktan sonra çocuk sahibi olma kararı almaktadır.
Oysa eski dönemlerde çocuk, çiftin aileleri tarafından bakılır ve büyütülürdü. Artık yaşam maalesef daha bireyselleşti. Her şey ötelenebilir ama çocuk sahibi olmayı ötelemek önemli sıkıntılara sebep olur. Risk almayın, olmaz diye bir şey yok ama hangi grupta olduğunuzu bilemezsiniz.
Bununla birlikte “bebek bereketiyle gelir” sözünün gerçekliğini asla unutmamak gerekir. Bebeğin belli bir dönem annesi tarafından büyütülmesi gerektiği açık bir gerçektir. Ancak yeni doğan bir bebeğin emin olun aile giderlerine katkısı yok denecek kadar azdır. Yani sırf giderler artacak düşüncesiyle bebek yapmayı ötelemenin yanlış olduğunu söyleyebiliriz. İlk bebeğinizi büyütmeye başladıktan sonra bu söze katılacağınıza eminiz.