En önemli iletişim aracı olan konuşma becerilerinin gelişmesi her çocuk için farklı zamanlamalarla olabilir. Önce sesler çıkararak iletişime geçer, dikkatleri üzerine toplar, ardından cümleler kurarak kendini anlatır, duygu ve isteklerini çevresiyle paylaşmaya başlar. Dil becerisi çocukların iletişimlerinde sıkıntı yaşamamaları için oldukça önemlidir. Dil ve konuşma becerisinin zamanında gelişmesi çocukların kendi öz güven gelişimleri için de önemlidir, kendisini kolay ve doğru ifade eden bir çocukta öz güven gelişir. Çocuklar büyüdükçe iletişim kurabilmekten, karşısındaki kişinin onu anladığını, ondan etkilendiğini görmekten çok hoşnut olur.
Her çocuğun gelişim aşamaları farklı olduğu gibi, konuşma zamanlaması da farklılık gösterebilir. Genellikle çocuklar ilk altı ayda heceler çıkartmaya başlar, 12 aydan itibaren kendilerini kelimeler ile ifade ederler. 18. aydan sonra ise iki üç kelimelik cümleler kurmaya başlarlar. Bu gelişim sürecinin çok dışında kalan çocukların incelenmesinde fayda vardır. Bazı durumlarda ise çocuk hiçbir problem olmamasına rağmen geç konuşmaya başlayabilir. Burada anne baba bir süre bekledikten sonra uzman bir doktorda gerekli kontrolleri yaptırmalıdır.
Çocukların konuşmasını etkileyen önemli faktörlerden biri anne babalardır. Çocuğunuza rol model olmanız ve yanında olmanız konuşmayı öğretmek için yeterlidir. Bunun yanı sıra çocukların konuşması genetik özellikler ile de yakından ilgilidir. Çevresel faktörler ve çocukların sosyal ortamlarda büyümesi de konuşma becerisi kazanması için önemlidir. Televizyon izlemek, 3 yaş altındaki çocukları olumsuz etkileyen bir faktördür. Çünkü dil gelişimi için iki yönlü iletişim esastır ki televizyon izlerken böyle bir koşul sağlanamamaktadır.
Okul öncesi eğitimin de dil ve konuşma gelişimine faydası çoktur, akranlarıyla birlikte olmak, onlarla bir arada olup aktiviteler yapmak, sosyalleşme çocukların dil ve konuşma becerisini geliştirmesine katkı sağlar.
Konuşma problemlerinin sebepleri nelerdir?
Çocuğunuzun konuşma problemleri yaşamasının sebebi işitme kayıpları olabilir. İşitme kayıpları doğuştan olabileceği gibi orta kulakta sıvı birikmesi ile olan geçici işitme kayıpları da olabilir. Nörolojik hastalıklar kapsamında zeka sorunları yaşayan çocuklarda da konuşma problemleri görülebilir. Bu çocukların özel eğitim alması ve dil terapisi yardımı alması gerekebilir. Bu çocuklar yaşıtlarından daha geç konuşmaya başlayabilir.
Görme sorunları da çocukların konuşmada problem yaşamasına sebep olur. İşitme sorunu kadar önemli olan bu durumda çocuklar etraflarında olup biteni görmekte zorlanabilir, nesneleri tanıyamaz, isimlerini öğrenemezler, bu durum konuşmaları açısından sorun olabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite görülen çocuklarda da konuşmada gecikme görülür.
0-3 yaş arasında televizyon izleyen çocuklarda dış dünyadan kopma, kendi içine kapanma, konuşmama, çevresiyle ilgilenmeme, seslenilince bakmama gibi durumlar gelişebilir. Buna bağlı olarak çocukların konuşmasında problemlerle karşılaşılabilir. Kendisi ile fazla ilgilenilmeyen, konuşulup oyun oynanmayan bir çocukta da konuşmada gecikme olabilir. Etrafında fazla insan olmayan kendi halinde kalan çocuklarda gelişim geriliği görülebilir.
Ayrıca evde konuşulan dilin niteliğinin bozuk olması, çocuğun model olarak alabileceği kişilerin az olması, yanlış öğrenmeler ve alışkanlıklar, uyum problemleri, içe kapanıklık konuşma bozukluğuna neden olabilir.
Ev içindeki huzurlu ortam çocukların konuşma becerilerine olumlu etki eder. Aksi durumlarda sürekli tartışma olan ortamda çocuklar tamamen içlerine kapanabilir ve konuşmamayı tercih edebilir.