Dış kulak kongenital olarak deforme, meatus daralmış olabilir veya bulunmayabilir. Kulakların aşağıda olması (düşük kulak) nadir bazı sendromlarm belirtisi olabilir. İç kantus düzeyinden kulağa çekilen horizontal çizginin üzerinde kalan dış kulak bölümünün uzunluğunun, kulağın tüm uzunluğuna oranı hesaplanarak düşük kulağın varlığı değerlendirilir. Normalde bu oran yaklaşık % 30 dur. % 10*15 altında olması düşük kulak işaretidir.
Yeni doğanda ve ilk 2-3 ayda, aniden kağıt hışırdatma gibi bir ses çıkarılmasıyla çocuğun hareket ederken veya emerken durması, işitebildiğim kanıtlar. 4-5 aylıktan sonra baş, sesin geldiği tarafa çevrilir. Çocuğun işitemediğinden kuşku duyuluyorsa, dış kulak yolunun gliserine batırılmış bir pamuk fitil veya küret ile temizlenmesi, bazen de şırınga ile yıkanması ve işitme testinin tekrarlanması gerekir. Temizlenme süresinde dış kulak yolunun tahrişi ile 1-2 damla kan görülebilir. Ağır zekâ geriliğinde, çocuk işitmiş olmasına karşın tepki göstermeyebilir.
Otoskop ile kulak zarının gözlenmesi, kapsamlı muayenenin bir bölümüdür. Çocuk annenin kucağında, başı tespit edilerek oturtulur. Küçük süt çocuklarında muayene çocuk masada yüzükoyun ve başı bir tarafa dönük olarak da yapılabilir.
Yaşa uygun büyüklükte spekulum kullanılır. Süt çocuğunda kulak sayvanı arkaya ve yukarı çekilir. Kulak zarının görülebilmesi için dış kulak yolunun kulak kirinden temizlenmesi gerekebilir. Kulak kanalında hiperemi, kanama, fronkül gibi patolojik değişimler olup olmadığı gözlenir. Normalde kulak zarı kabarık değildir. Gri-pembe renkte buzlu cam görünümündedir.
Ağlama, aksırma, sümkürme gibi durumlarda konjesyon nedeniyle kulak zarı koyu pembe görünüm alabilir. Kulak zarının kabarık ve opak olması, renginin hiperemik veya sarımtırak görülmesi genellikle otitis media işaretidir.