Cümlemin başında, siz değerli okuyucularımdan bir ricada bulunacağım. Etrafınızdaki sağlam karakterli, mutlu, başarılı ve saygın kişilere bir bakın ve çocukluk dönemlerini kısa da olsa araştırın… Göreceksiniz ki bu olumlu şeylerin mimarı, aileleri yani anne ve babalarıdır. Zamanında aşılanan sevgi ve güvenin tohumları, yaşantısında ona verebileceğiniz en değerli hediyedir. Bu güzellikleri çocuklarımızda dolayısıyla da toplumumuzda görmek istiyorsak şayet, öncelikle işe ailemize ve aile bağını sağlayan evlilik kurumuna karşı sevgi, sadakat ve özveriyi esirgemeyerek başlayabiliriz.
Aileye olan bakış açısının yirminci yüzyılda değişmeye başladığı görülmektedir. Bu farklı bakış açısı, ebeveynliğin de evlilikten bağımsız olarak düşünülmeye başlanmasına neden olmuştur. Evliliğe ve çocuk sahibi olmaya dair bakış açısının, eskisine göre farklılaşmasının teknolojik, ekonomik ve ahlaki gelişmelerle de ilişkilisi olduğunda muhakkaktır. Boşanma oranlarındaki ciddi artışlarla birlikte, çalışmaların içeriklerinin değişerek, boşanmanın çocuklar üzerindeki etkilerinin daha fazla incelendiği ve sonuçlarının çarpıcı olduğu görülmektedir.
Psikolojik Sorunlar
Yapılmış çalışmalarda, anne ve babası boşanmış çocukların, anne-babası birlikte olan çocuklara göre, psikolojik sorunlar açısından daha fazla risk altında olduğu konusunda genellikle fikir birliği olduğu görülmektedir. Boşanma, psikolojik, sosyal ve ekonomik açılardan çok ciddi değişikliklere neden olmaktadır. Ayrıca ebeveynleri boşanan çocukların, boşanma sonrasındaki kısa ve uzun dönem içinde akademik, sosyal ve psikolojik açılardan birçok olumsuz sonuçlara maruz kaldıkları bir gerçektir.
Boşanmanın uzun süreli etkilerini araştırıldığında, çocukluk dönemlerinde ebeveynlerinin boşanmasına şahit olan çocukların, yetişkinlik yaşantıları boyunca daha çok sorun yaşadıkları. Hatta ebeveynleri boşanmış çocukların, kendi evliliklerinde de yüksek oranda boşanma riskiyle karşı karşıya olduğu bilinmektedir.
Bağlanma Sorunu
Çocukluk dönemlerinde ebeveynleri boşanmış bireylerin, yetişkinlik dönemlerinde yaşadıkları bağlanma sorunları ve yaşam kalitesinde bozulma gibi boşanmanın uzun süreli sonuçları, bu bireylerin çocukluk dönemlerinde yaşadıkları boşanmanın kısa süreli sonuçları olan duygusal ve sosyal sorunlara kıyasla daha ciddidir. Bulgular, boşanmanın ebeveyn-çocuk ilişkilerinde bozulma, duygusal desteği kaybetme, ekonomik zorluklar gibi birçok stresli yaşam olayına neden olduğunu göstermektedir.
Suça Karışma
Diğer korkulması gereken, bilimsel gerçek ise; boşanma oranlarının fazla olduğu toplumlarda, çocukların suç işleme ve suça yatkınlık oranının çok daha yüksek olduğudur.
Boşanma, sadece eşler arasında gerçekleşen, sadece onları yıpratan ve yaralayan bir süreç değildir. Boşanmanın, potansiyel olarak çocuğu ciddi bir şekilde etkileyebilecek bir dizi değişikliği de beraberinde getirdiği yadsınamaz. Ama! Düzelmesi mümkün olmayan bir evlilik söz konusuysa ve bu zoraki evlilik durumdan çocuklar, olumsuz anlamda daha çok etkilenecekse, çocukların en az etkileneceği, akıl ve mantık çerçevesinde boşanmanın düşünülmesi gerektiği de kaçınılmaz bir gerçektir.