KİTABIN ADI : Büyük Satranç Tahtası
YAYINEVİ VE ADRESİ : Sabah Kitapları
BASIM TARİHİ : ARALIK 1998
KİTABIN YAYIM MAKSADI: Avrasya Kıtasını ve üzerinde gerçekleşen siyasi oyunları açıklama
Kitabın Özeti
Amerika Birleşik devletlerinin Avrasya’nın tümü için bütünleşmiş kapsamlı ve uzun vadeli bir Jeostrateji oluşturmasının zamanı gelmiştir. Çünkü A.B.D. bu gün tek süper güçtür ve Avrasya da yerkürenin merkezi arenasıdır. Dünya devleti olmanın yolu da Avrasya üzerinde kontrol sahibi olmaktan geçer. Böyle olunca Avrasya üzerinde etkinlik kazanmak yolunda çalışmak esastır.
Hal böyle olunca Büyük Satranç Tahtası özetle Avrasya Bölgesi, başlıca oyuncular ise A.B.D., Rusya, Fransa, Almanya, Çin, Japonya, İran, Türkiye’dir. İngiltere’nin bugünkü durumu ile muhtemel yeni oluşumda (Avrasya üzerinde) dikkate değer bir etkinlik göstermeyeceği değerlendirilmektedir.
Avrasya bölgesi Batıda Atlas Okyanusu, Doğuda Kuzey Pasifik Okyanusu, Güney-de Hint Okyanusu, Kuzeyde is Kuzey buz denizi ve Arctica bölgesi ile çevrilidir.
Avrasya bölgesinin Asya kıtası bölümünde etkin güçlerin başlıcaları Çin, Japon-ya ve Rusya’dır. Azerbaycan petrolleri bu bölge için stratejik öneme sahiptir. Karadeniz ve Hazar civarı (Kafkasya) özetle istikrarsız küçük devletlerden oluşmakla, Avrupa’nın Balkanlar bölgesine benzemektedir. Bu bölge büyük miktar etnik grup içermektedir.
Kazakistan : (nüfus 17.4 milyon; %41.9 Kazak, %37 Rus, diğerleri Ukraynalı, Alman, Özbek, Tatar ve diğerleri), Kırgızistan : (4.8 milyon nüfus %52.4 Kırgız, %21.9 Özbek, %2.5 Ukraynalı, %2.4 Alman ve %8.3diğerleri), Tacikistan : (6.2 milyon nüfus; %64.9 Tacik,%25 Özbek,%3.5 Rus,%6.6 diğerleri).
Avrasya yalnız yüzölçümü olarak dünyanın en geniş bölgesi olarak kalmayıp, aynı zamanda en fazla nüfusa ve GSMH’ya sahip bölgedir. Asya bölgesinde, Avrupa’ya nazaran örgütlenmemiş bir yapı mevcuttur. (Örneğin AET,NATO v.s. Asya bölgesinde görülmez) Avrasya’nın Avrupa kısmı ise daha çok ulus devletlerden oluşmuştur. Bu devletlerden Fransa ve Almanya, Büyük Satranç Tahtasında aktif oyuncu olmak isterler. Oyuncuların bariz özellikleri ise şöyledir :
A.B.D. : Dünya devleti olmaya aday başlıca devlettir, keza GSMH’sı dünyanın yaklaşık %50’sidir ve başka hiçbir devletin ekonomik gücü bu düzeyde değildir. Tek millet özelliği göstermez, çok değişik toplumları içinde barındırır. Askeri güçte en ileri düzeydedir. Bazı Avrupa devletlerinde ve orta doğuda, kısmen uzak doğuda üs bölgeleri kurmakta hayli mesafe kat etmiştir.
Teknolojide gücü yüksektir. Genel yapısı itibariyle dünya devleti olmanın yükünü de taşıyabilecek güçtedir (Kontrol imkanı vardır). Sovyetler Birliği’nin parçalanması ile tek süper güç halini almıştır. Ancak, dünya uluslarının oluşturacağı terörizm A.B.D. için risk oluşturur.
RUSYA : Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nden Rusya’ya dönmesi ile birlikte Letonya, Litvanya gibi Avrupa’ya yakın devletler ile; Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Kazakistan v.s gibi devletler ortaya çıkmıştır. Demokratikleşme ve ekonomisini güçlendirme çabasındadır. Dağılma ile askeri gücünde belirli oranda azalma meydana gelmiştir.
İç sorunlar ortaya çıktığından etkili bir şekilde yayılma politikası izleyememektedir. Çeçenistan ve Azerbaycan üzerinde milli hedefleri mevcuttur. Rusya için doğuya açılma yönünden önem arz eder keza Azerbaycan petrolleri vazgeçilemeyecek derecede caziptir. A.B.D. kadar fazla üs bölgeleri mevcut değildir.
ALMANYA : Avrupa’da sanayi yönünden gelişmiş bir devlettir. Ekonomik durumu oldukça ileri olup, sanayiye dayanır. Avrupa’nın küçük devletlerinin, etrafında birleşebileceği kadar güçlüdür. Bünyesinde barındırdığı farklı millet üyesi azdır. Homojen yapıya sahiptir.
FRANSA : Avrupa’da sosyal ve ekonomik yönden gelişmiş diğer bir devlettir. Fransa da Avrupa devletlerine lider olabilecek düzeydedir.
ÇİN : Asya’nın en büyük yüzölçümüne ve en kalabalık nüfusuna sahip devlettir. Ekonomisi genel olarak imalata dayanır. Demokratikleşme yönünde gelişme kaydedememiştir. Bazı komşularıyla sınır problemleri vardır. Son yirmibeş yılda büyük bir ekonomik gelişme kaydetmekle beraber, büyüme hızının yavaşlayacağı değerlendirilmektedir. Asya’nın en büyük silahlı kuvvetlerine sahiptir.
JAPONYA : Uzakdoğuda ekonomik olarak güçlü bir devlettir. Bölgesel değil uluslararası bir özellik gösterir. Avrasya bölgesinin doğusunda jeostratejik bir konuma sahiptir. Avrasya’ya hakim olmak amacında olan bir güç için ideal bir müttefiktir.
TÜRKİYE : Avrasya bölgesinin çok önemli boğazlar bölgesini de kapsamına alan, gelişmekte olan ekonomiye ve dünyada 10 ncu büyük orduya sahip, çeşitli Avrupa ve uluslararası örgütlerle bağlantıda bulunan, demokrasiyi benimsemiş devlettir. Bazı iç sorunları mevcuttur.
İRAN : Türkiye’nin doğu komşusu İran önemli petrol bölgeleri içerir, son zamanlarda demokratikleşme çalışmaları izlenmektedir. Kuzey bölgelerinde yaşayan Azeriler nedeniyle Azerbaycan’a ilgi duymaktadır. Basra körfezi vasıtası ile orta doğu bölgesine komşudur. İslamiyetin orta Asya’da canlanması İran’ın bugünkü yöneticilerinin özlemlerinin bir parçasıdır.
Amerika’nın Avrasya üzerinde hegamonya sağlayabilmesinin yolu Avrupa’da Fransa veya Almanya liderliğinde birleşmiş bir Avrupa’nın varlığına ve buradan adım adım ilerleyerek Asya’ya doğru yaklaşmasına bağlıdır. Bu esnada Rusya’yı etkin güç olmaktan çıkarmalı yani bu politikada pasifize etmelidir.
Eğer mümkün olmazsa Avrupa’da Fransa-Almanya liderliği desteklenecektir (Avrupa’da Amerika’nın bir çok üs bölgesi mevcuttur). Keza Avrupa Avrasya’nın batı köprübaşı durumundadır.
Amerika, Avrasya’da etkinliği için az önce ortaya konan Avrupa politikası yanında uzak doğu politikasında, Japonya’yı, köprübaşı olacak mahiyette elinde bulundurmalı, ancak Japonya’nın desteklenmesinde kontrollü hareket edilmelidir.
Çin ise, Avrasya hegamonyasında Amerika’ya rakip devletlerden başlıcası olmakla birlikte, tek millet olması özelliği ile mağlup durumdadır. Çünkü, Avrasya üzerindeki hegemonik hareket aynı zamanda değişik etnik grupları bünyesinde barındırabilecek demokratik bir yapı gerektirir. Çin’in ise yeterince demokratik olduğu söylenemez.
İran’ın Azerbeycan ve Türkmenistan istikametindeki yayılmacı politikası Amerika için engel teşkil edecek mahiyette değildir. Bugünlerde de İran üzerinde Amerikan etkisi (kültürü) görülmektedir.
Rusya ise içine düştüğü durum nedeni ile Amerika’nın bugünkü hegamonyacılığına karşı etkili güç olmaktan çıkmıştır (Etkinliğinin olmadığı son Avrupa ve Balkan olaylarından gözlenmektedir). Bölge üzerindeki etkinliğini Kazakistan üzerinden yapma gayretindedir.
Amerika, bu mihverde ilerlerken orta Asya ile kültür iletişimini Türkiye üzerinden yapma gayretinde bulunacaktır. Bu noktada Azerbeycan (üzerindeki Rus ve İran emelleri nedeniyle) kilit noktadadır.
Sonuç olarak : Amerika’nın bugün sahip olduğu sosyo-ekonomik,kültürel,askeri güç ve mevcut demokratik yapısı ayrıca, bugüne kadar izlemiş olduğu jeopolitik çizgi onu dünya devletine tek aday yapmıştır.