Çarpıntısı olan kişiler bu durumu kalbin bir atış atladığı, hızlı ya da güçlü attığı veya pır pır ettiği gibi ifadelerle tanımlayabilir. Çarpıntı göğüs, boğaz veya boyun bölgesinde de hissedilebilir. Çarpıntı duygu yoğunluğu, yüksek tempolu bir egzersiz, ilaç, kafein veya altta yatan başka bir tıbbi durum tarafından tetiklenebilir. Yaygın bir şikayettir ve çoğu durumda zararsızdır.
Ancak kimi zaman çarpıntı, bir sağlık kuruluşu tarafından değerlendirilmesi gereken başka bir sağlık sorununa işaret edebilir. Çeşitli bitkiler geleneksel olarak çarpıntıyı hafifletmeye yardımcı olmak için kullanılır. Size özel bitkisel kombinasyonları öğrenmek, güvenli kullanım ve dozaj bilgisi almak için, bir doğal tıp uzmanıyla görüşebilirsiniz.
Aslan Otu (Aslankuyruğu Otu)
Aslan otu (Latince adı Leonurus cardiaca) nane ailesinin bir üyesidir. Bitki, Orta Asya’ya özgüdür ama şimdilerde her yerde yetişir. Küçük pembe çiçekleri vardır. Aslan otunun spesifik kullanım amaçlarından biri de kalbi güçlendirmektir. Aynı zamanda sinirlilik ve stresin neden olduğu kalp çarpıntısı için de kullanılabilir. Aslan otu aynı zamanda kişilerin duygusal veya fiziksel kalp rahatsızlıklarından doğan huzursuzluk ve uyku bozukluklarına da yardımcı olabilir. Bitkinin acı bir tadı vardır ve çay, tentür veya sıvı ekstraktı olarak tüketilebilir. Aslan otu hamilelik sırasında kullanılmamalıdır.
Alıç Bitkisi
Latince adı ‘Crataegus’ olarak bilinen alıç bitkisi, gül ailesinden gelir. Alıç genel olarak, çok sayıda kalp ve dolaşım hastalıklarına iyi gelmesiyle bilinir. Tarihe baktığımızda, bitkinin kalp rahatsızlıklarını tedavi etmek amaçlı kullanımı, birinci yüzyıla kadar gitmektedir. Klinik çalışmalar özellikle kalp yetmezliği tedavisinde alıç bitkisinin etkinliğini doğrular. Alıç bitkisinin tarihteki diğer kullanım alanları damar sertliği, düzensiz kalp atışı ve anksiyete tedavisini içerir. Bitki, besleyici kalp ve kan damarlarını besleyerek ve genel kardiyak fonksiyonu geliştirerek işe yarar. Çiçek, yaprak ve meyveleri ilaç gibi kullanılır.
Çarkıfelek
Çarkıfelek adı size bir an için yabancı geldiyse bitkinin Latince adı ‘Passiflora incarnata‘, bir şeyler çağrıştıracaktır. Çarkıfelek bitkisi Avrupa ve Güneydoğu Amerika genelinde yetişir. Bu güzel bitki, beyaz ve mavimsi-mor çiçekleri ile, bir tür ‘tırmanan’ sarmaşık çeşididir. Çarkıfeleğin anksiyete ve uykusuzluk için geçmişten bugüne uzanan, tarihsel bir kullanımı vardır.
Bazı üniversite araştırmalarında bitkinin beyinde GABA seviyesini arttırarak – sakinleştirici sinir taşıyıcı – anksiyeteyi ve anksiyeteye bağlı kalp çarpıntısını hafifletmeye yardımcı olabileceği görülmüştür. Huzursuzluk ve bitkinlik eşliğinde görülen, özellikle sinirlilik nedeniyle meydana gelen kalp çarpıntısı için çarkıfelek önerilir. Bitkinin yavan bir tadı vardır ve çay, tentür veya sıvı ekstraktı şeklinde tüketilebilir. Çarkıfeleğin de bütün otlar gibi yan etkileri olabilir ve ilaçlar ile etkileşime girebilir. Bu yüzden bir doğal tıp uzmanı gözetiminde kullanılmalıdır.
Kava Kava
Kava kava Pasifik adalarına özgü büyük bir çalı bitkisidir. Kökü, yaygın olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da anksiyete tedavisinde kullanılmaktadır. Herbalist Michael Tierra neşeli ve huzurlu bir ruh hali için, uzun aralıklarla bitkinin tentür olarak alınmasını önerir. Kava kava sinirleri yatıştırmak ve kalp çarpıntısını gidermek için kullanılabilir.
Bitkinin ayrıca kas gevşetici özelliği vardır. Anksiyete tedavisinde kava kava ekstraktının etkili olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Ancak aynı şekilde kava kavanın karaciğere dokunduğunu gösteren çalışmalar da vardır. Bu nedenle çocuklara asla kava kava verilmemelidir. Yetişkinler ise bu bitki takviyesini mutlaka doktor gözetiminde almalıdır.
Önlemler ve Uyarılar: Bitkisel takviye ürünlerini çeşitli eczanelerde, bu tip ürünleri üreten firma mağazalarında veya aktarlarda görebilirsiniz. Ancak bu takviyeleri hiçbir zaman kesin çözüm olarak düşünüp modern tıbbı göz ardı etmemelisiniz. Pek çok bitki halk arasında geleneksel olarak tedavi edici olarak görülse de hepsinin kesin etkisi kanıtlanmış değildir. Öte yandan bu durum, bitkilerin hiç etkisi yok demek de değildir. Doğru şekilde ve dozajda kullanılmadığında bitkiler ilaçlarla etkileşime geçebilir ve yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle bitkisel ürünleri bir uzman veya doktor gözetiminde kullanmak en güvenli yoldur.