EBRAR: Hayır sahipleri, iyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar
EBUBEKİR: İlk halife
ECEBAY: Varlıklı ve ulu kişi
ECEVİT: Açıkgöz, çevik, çalışkan
ECİR: Güzel işler karşılığında alınan mükafat
EDEBALİ: Osman Gazi’nin hocası
EDGÜ: İyi
EDGÜALP: İyi ve yiğit
EDGÜER: İyi kimse, iyi er
EDİP: Edepli terbiyeli, edebiyatla ilgilenen kişi
EDİS: Yüce, yüksek
EDRA: Vücudu beyaz, başı siyah at
EFDAL: En değerli en yüksek
EFE: Ege yiğidi, ağabey
EFECAN: Afacan, hareketli, ele avuca sığmaz anlamlarını taşır
EFECAN / Afacan : Hareketli, ele avuca sığmaz, akıllı
EFEKAN: Yiğit bir soydan gelen
EFGAN: Ağlamak, feryat etmek
EFKAN: Çığlıklar, inlemeler
EFLAH: Feraha kavuşan, kurtulan
EFLAL: meyveleri yerde, kökleri gökyüzündeki bir cennet meyvesi
EFLATUN: Açık mor, leylak rengi ile erguvan arası / Bilgin, bilgili, herşeyi bilerek doğan çocuk
EFRAHİM : Hz Yusuf’un oğlu
EFRAN: Sevinçli, mesut
EFSANE: Kulaktan kulağa yayılan öykü
EFTAL: En değerli en yüksek
EGEHAN: Engin denizlerin hükümdarı
EGEMEN: Sözünü geçiren
EĞİLMEZ: Boyun bükmeyen
EĞMEN: Talihli, uğurlu,kısmetli
EJDER: Bir masal yaratığı, korkulan, güçlü
EKBER: Kebir kelimesinden, en büyük
EKE: Usta, bilgili, deneyli, yetişkin, açıkgöz, zeki
EKEMEN: Açıkgöz kimse, zeki kimse, bilgili, görgülü, deneyli kimse, eke
EKEN: Tarım ile uğraşan
EKENER: Toprağa tohum serpen kimse
EKİNER: Tarımla uğraşan kimse
EKMEL: En olgun olan
EKREM: Pek cömert, iyiliksever
ELBEK: İl beyi, ellerin beyi
ELBER: İyiligi ve ihsani bol olan demek
Elbir: Uzlaştırıcı, arabulucu, bir işi birlikte yapan
Elbruz: Boyu uzun yakışıklı
Elfida: Feda etme, gözden çıkarma
ELGÜN: Kamu, herkes
ELİT: Seçkin, üstün
ELYESA: Kur’an-ı Kerim’de adı geçen bir peygamber
EMAN: Güvence
EMBİYA: Peygamberler, Evliya
EMİN: Güvenilir, kararlı
EMİR: Buyruk
EMİR EFE: ”’Emir”’, Müslüman Ortadoğu ülkelerinde bey, askeri komutan, vali ya da yüksek rütbeli subay
EMİR KAAN: Peygamberin soyundan gelen, kükreyen
EMİR TAHA: Hz. Ömer’e Müslüman olmadan önce okunan ilk sure
EMİRAY: Emir ve ay isimlerinden oluşmuş
EMİRBEY: Yöneten saygın kişi
EMİRCAN: Peygamberin soyundan gelen
EMİRHAN: Emir veren
EMİRKAN: Bir kavmin, bir şehrin başı
EMRAH: Saz çalan oynayan
EMRAN: Kürkler, hayvan derileri.
EMRE: Aşık, halk ozanı, arkadaş
EMRULLAH: Tanrı buyruğu
ENBİYA: Peygamberler
ENÇ: Güvenilir kimse, erinçli kişi
ENDAM: Gül boylu, ince uzun, güzel endamlı
ENER: En yiğit, en er kişi
ENES: Peygamber efendimizin komutanı, insan
ENEZ: Secereli arap atı
ENFAL: Ganimet
ENGİNALP: Engin yiğit
ENGİNER : Engin yiğit, engin er, engin kimse
ENGİNSOY: Geniş soy
ENGİNTÜRK: Her yanı sarmış olan Türk – Derin bilgiye sahip Türk
ENGİZ: Ağaç filizi
ENGÜR: Hepsinden gür olan
ENİS: Arkadaş, dost
ENİS / Enes: Sevimli, dost canayakın
ENSAR: Koruyup gözeten, yardımcı olan
ENSARİ: Ensar kişilerden biri
ENVER: En ışıklı, en parlaki
ER: Erkek, yiğit, kahraman, yürekli, yetenekli, rütbesiz asker
ERACAR: Güçlü er gürbüz kimse
ERAKALIN: Alnı açık yiğit, ak alınlı kimse
ERAKINCI : Akıncı yiğit, akıncı asker
ERALKAN: Al kanlı yiğit
ERALP: Yiğit erkek, yiğit kimse, yiğitler yiğidi
ERALTAY: Altay dağlarından gelmiş yiğit
ERAN: Yiğit diye anılacak kişi; anmakta geç kalma
ERANDAÇ: Başkasından anı kalmış yiğit
ERANIL: Yiğit olarak anılasın
ERASLAN: Aslan gibi korkusuz ve güçlü olan kişi
ERAY: Yiğit kişi
ERAYDIN: Aydın yiğit aydınlık yiğit
ERBAŞAT: Egemen olan yiğit
ERBATUR: Yiğitler yiğidi, er yiğit, bahadır
ERBAY: Saygın, yiğit
ERBERK: Cesur ve şimşek gibi hızlı
ERBEY: Yiğit bey
ERBİL: Yiğitliği ile bilinen
ERBİLEK: Yiğit bilekli, bükülmez bilekli
ERBİLEN: Bilgili, yiğit, bilen er
ERBİLİR: Bilen kimse, bilgili ve yiğit
ERBUĞ: Yiğitler başı, komutan
ERBUĞA: Boğa gibi yiğit kimse, yiğit boğa
ERCAN: Yiğit, korkusuz
ERCE: Yiğitçe, yiğide benzer bir biçimde
ERCENK: Savaşçı erkek
ERCÜMENT: Saygın, onurlu
ERÇELİK: Çelik gibi yiğit, çelik er
ERÇETİN: Sağlam yiğit çetin er, güç er, zorlu er
ERÇEVİK: Canlı, hareketli yiğit
ERDAĞ: Dağ gibi er, dağ gibi yiğit
ERDAL: Yeni dal, taze dal
ERDEMALP: Erdemli yiğit
ERDEMER: Erdemli yiğit
ERDEMİR: Demir kadar güçlü
ERDENER: El değmemiş yiğit
ERDENİZ: Denizci yiğit kişi
ERDİ: Ulaştı, yetişti, olgunlaştı, büyüdü, başakları olgunlaşmış ekin
ERDİK: Ulaştık, yetiştik, kavuştuk, eriştik
ERDİL: Gönül eri
ERDİLEK: Erken dilenen şey
ERDİM: Tanrı yolunda ermiş durumuna geldim” “eriştim” “olgunlaştım” anlamında
ERDİN: Ereğine ulaştın; Tanrı yolunda ermiş duruma geldin
ERDİNÇ: sağlam, güçlü esen
ERDOĞ: Erken doğ, yiğit doğ
ERDOĞAN: Yiğit doğan kişi
ERDOĞDU: Yiğit olarak doğdu, erken doğdu
ERDÖL: Erkek çocuk
ERDÖLEK: Ağırbaşlı, yiğit, uslu yiğit
ERDUR: Yiğit kal
ERDURAN: Duran, yaşayan yiğit
ERDURU: Katışıksız er, duru er
EREK: Ulaşılmak istenen, ardından koşulan şey, amaç, erişilmek İstenen sonuç
EREKEN: Vaktinden önce eken, erken eken
EREL: Yiğit el
ERENALP : Ermiş yiğit
ERENCAN: Ermiş kimse, ermiş can
ERENEL: Ermiş el, yiğit el
ERENER: Ermiş yiğit
ERENGÜÇ: Ermiş ve güçlü kimse
ERENÖZ: Özü ermiş kimse
ERENSOY: Ermiş soy, yiğit soy
ERENSÜ: Ermiş asker, yiğit subay
ERENTÜRK: Her şeyi bilen Türk
ERENULUĞ: Ermiş ve ulu kimse
ERER: Yiğit er, yiğit erkek
EREZ: Buğday ve arpa tarlalarında yetişen deliceotu da denilen bir bitki
ERGENEKON: Dağın zirvesi
ERGENER : Henüz evlenmemiş evlenecek çağa girmiş yiğit
ERGİCAN: İstenilen iyi ve güzel şeye erişmiş kimse, erişilmş can Kendisine kavuşulmuş can
ERGİL: Er ile ilgili
ERGİNALP: Yetişkin yiğit
ERGİNBAY: Erişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış ve zengin
ERGİNCAN: Olgunlaşmış kimse
ERGİNER: Yetişmiş, olgunlaşmış er
ERGİNSOY: Ergin bir hale gelmiş soy
ERGİSOY: İstediğine ulaşmış soydan olan kimse
ERGÖKMEN: Gök yüzlü ve sarışın erkek
ERGÖR: Erken gör
ERGUN: Hızlı , atak
ERGUN / ERGÜN: Sert başlı oynak hızlı at / Sulu serpken kar
ERGÜÇ: Güçlü er, erkek ve güçlü
ERGÜDER : Başka erleri güdecek denli yiğit
ERGÜLEÇ: Güler yüzlü kimse, güleç yiğit
ERGÜN: Yumuşak huylu
ERGÜNEŞ: Erken doğan güneş
ERGÜVENÇ: Güvenç olan kimse, güvenilir er
ERHAN: Yiğit hükümdar
ERHUN: Hun yiğiti
ERIŞIK: Yiğit ışık
ERİKER: Ermiş ve yiğit, yetişkin yiğit
ERİMER: Sevilen kimse, muştu olan er
ERİNÇER: Mutluluk içinde yaşayan kimse, dirlik düzenlik içinde yaşayan erkek
ERİS: Uyanık, zeki
ERİŞEN: Olgunlaşan, erginleşen, ulaşan, yetişen
ERİŞKEN: Erişkin
ERİZGİ: Akıllı kimse zeki erkek
ERK: Yaptırma gücü, güç sözü geçerlilik
ERKAL: Yiğit kal
ERKAM: Rakam, sayı
ERKAN: Erkek kanlı
ERKAYA: Kaya gibi güçlü
ERKE: İşe çevrilebilen güç
ERKEL: Güçle ilgili, güçsel
ERKER: Güçlü erkek, güç sahibi kimse
ERKINAY: Çalışkan kimse
ERKIŞ: Erken gelen kış
ERKİN: Tekbaşına iş gören, serbest
ERKİNER: İstediği gibi davranabilen erkek, özgür kimse, özgür yiğit
ERKMEN : Güçlü kimse, güçlü erkek, sözü geçen kimse
ERKOÇ: Yiğit koç, koç gibi erkek
ERKOÇAK : Eliaçık erkek, cömert kimse, yiğit er, koçak er
ERKOL: Güçlü ol, güç sahibi ol, yiğit ol
ERKSAL: Güç Sal, güç gönder
ERKSAN: Güç sahibi ün, güçlü ad
ERKSOY: Güçlü soy
ERKSUN: Güç ver güç sun
ERKTİN: Güçlü ruh
ERKUL: Yiğit kul, yiğit kimse
ERKUNT: Sağlam er, dayanıklı er
ERKURT: Yiğit kurt
ERKUT: Uğur getiren yiğit, uğurlu yiğit
ERKUTAY: Yiğit, uğurlu ve ay gibi kimse
ERKUTLU: Uğurlu yiğit, kutlu yiğit
ERLAÇİN: Sarp er, yalçın kaya gibi erkek, şahin gibi erkek
ERMAN: Erdemli yiğit
ERMİŞ: İstediğine kavuşmuş , dini inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, evliya
ERMUTLU: Mutluluk içinde yaşayan er
EROĞAN: Yiğit barış tanrısı, güçlü er
EROĞLU: Yiğit kişinin oğlu
EROĞUL: Yiğit oğul
EROĞUZ: İyi ve doğru erkek, iyi erkek arkadaş, tosun gibi erkek
EROL: Erkek ol sözünde dur anlamında
EROLAN: Yiğit olan, erkek olan, er olan
ERONAT: Güvenilir kimse
EROZAN: Yiğit ve şair kimse, yiğit şair
ERÖZ: Özü yiğit, yiğit özlü, yiğit kimse
ERSAL: Erkenden gönder, erken salıver
ERSAN: Yiğit ünlü, er sanlı
ERSAY: Yiğit olarak saygı göster
ERSAYIN: Saygıdeğer yiğit, saygı gösterilmesi gereken kimse
ERSEL: Yiğit sel
ERSEN: Kolay, zor olmayan
ERSEV: Erkek ol ve sev, erken sev
ERSEVEN: Erken seven kimse, yiğit kimse
ERSEVİN: Erkenden, vaktinden önce sevinç duy, vaktinden önce sevin
ERSEZEN : Vaktinden önce sezen kimse
ERSEZER: Erken sezer, vaktinden önce sezer
ERSON: son yiğit, son erkek anlamında, ailenin sonuncu erkek çocuğuna verilen ad
ERSOY: Erkek soy, yiğit soy
ERSÖZ: Yiğit sözü
ERSUN: Erken sun, vaktinden önce sun
ERSUNGUR: Yiğit ve doğan gibi yırtıcı
ERSÜ: Yiğit asker, yiğit subay
ERŞAN: Yiğit, ünlü, yiğit şanlı
ERŞAT: Doğru yolu bulan
ERŞEN: Şen, yiğit, şen erkek
ERTAÇ: Erkekliği taç gibi taşıyan
ERTAN: Tan gibi ateş renkli er
ERTAŞ: Yiğit ve taş gibi sağlam kimse
ERTAY: Yiğit tay
ERTAYLAN: Yiğit ve uzun boylu kimse
ERTE: Sonraki, gün; şafak sökme zamanı; herhangi bir işteki ilk başarı
ERTEK: Yiğit, ve tek er
ERTEKİN: Yiğit ve tek, yiğit prens
ERTEM: Erdem, fazilet
ERTEN: Sabah, gündoğumu anı
ERTÖZ: Yiğit ve cevherli kimse
ERTUGAY : Yiğitler topluluğu anlamında
ERTUĞ: Sorguçlu yiğit, tuğlu yiğit
ERTUĞRUL: Temiz yürekli doğru yiğit
ERTUNA: Yiğit, Tuna ırmağı
ERTUNCA : Yiğit, Tunca ırmağı
ERTUNCAY: Yiğit ve tunçtan yapılmış ay
ERTUNÇ: Tunçtan yapılmış, sağlam, yiğit erkek
ERTUNGA : Yiğit, hükmeden
ERTÜN: Akşamın ilk saatleri, gecenin başlangıç saatleri
ERTÜRK: Yiğit Türk, erkek Türk
ERTÜZ: Yiğit ve adaletli
ERTÜZÜN : Düzgün er, yiğit ve düzgün kimse
ERÜLGEN: Ulu yiğit, yüce yiğit, metin yiğit
ERÜN: Yiğit diye tanınan, ünlü yiğit
ERÜNAL: Yiğit olarak tanın, yiğit olarak ün al
ERÜSTÜN: Üstün yiğit
ERVAN: Yiğit, cesur
ERYALÇIN: Çıplak, yalçın kaya gibi yiğit kimse
ERYAMAN: Her bakımdan alışılmışın üstünde olan yiğit
ERYAVUZ : Çok sert yiğit, yavuz erkek
ERYETİŞ: Çabuk gel
ERYILMAZ: Hiçbir şeyden korkusu olmayan yiğit, gözü korkusuz yiğit
ERYİĞİT: Yiğit erkek
ERZAN: Uygun, münasip, layık
ESAD: Çok uğurlu ve mutlu
ESAT: Çok uğurlu ve mutlu
ESENALP : Sağlıklı yiğit
ESENDEMİR: Sağlıklı ve demir gibi
ESENER: Sağlıklı yiğit
ESENTÜRK: Sağlıklı Türk
ESERALP: Yiğitliği dilden dile rüzgar gibi dolanan
ESERBEY : Çok yakışıklı ve beyefendi kişi
ESİNER: Sabah yeli gibi tatlı ve yiğit kimse, esin veren kimse
ESKİN: Yel, sert esen yel
ESKİNALP: Sert esen yel gibi yiğit
EŞREF: Şerefli, şeref sahibi, uğurlu
ETEM: Eksiksiz, tam
ETHEM: Kara, yağız at
ETİKA: Günah işlemeyen
ETİZ: Yüce, yüksek, değerli
ETKA: Takvayla yaşayan,Allah korkusu ile günahtan çok fazla çekinen
ETKİN: Etkileyici, yaptırıcı
EVGİN: Gecikmemesi gereken.
EVLİYA: Ermişler, koruyup gözetenler, Allah’a yakın olanlar
EVRE: Bir olayda birbiri ardınca gelen değişik durumların Her biri, alınan yol aşama
EVREN: Kainat
EVRENSEL: Dünya ölçüsünde olan
EVSAD: Ahlak, huy
EYMEN: Daha uğurlu, çok talihli, hayırlı, kutlu
EYMÜR: Varlıklı, iyi durumda olan oğuzlarda boy adı
EYÜP: Sabırın simgesi olmuş bir peygamber
EZDİ: Ezmek eylemini yaptı, ezip geçti, yendi
EZGÜTEKİN: İyi şehzade