Gebelikte Akut Karın (Akut Batın)
Akut karın ağrısı ve karın duvarında sertlik ve hassasiyet ile kendini gösteren ve acil cerrahi tedavi gereken ciddi hastalıklar için akut batın tanımı kullanılır. Tedavi gebelik olmayan kadınlarla benzerdir ama gebeliğin neden olduğu fizyolojik değişiklikler tanı konulmasını zorlaştırabilir. Bulantı, kusma, kabızlık, sık idrara çıkma, ve alt karında veya üst karında rahatsızlık hissi gibi belirtiler gebelikte olabilir. Ultrasonografi en sık uygulanan görüntüleme yöntemidir. Ultrasonografide probun gitgide daha fazla karın duvarına bastırılması apendiksin görüntülenmesini sağlayabilmektedir.
Batın içindeki serbest sıvı ve kanın görüntülenmesini sağlar. Genişlemiş bağırsakları görüntüleyebilir. Safra kesesi taşı ve koyulaşmış safra ile safra kesesi duvarındaki kalınlaşmaları gösterebilir. Yumurtalığa ve adneksiyel alana ait kitleler, oluşumlar ve over torsiyonları renkli Doppler ve kan akımı çalışmaları ile incelenebilir.
MRI da gerekli durumlarda kullanılabilmektedir. Eğer ameliyatı erteleme olanağı varsa ikinci trimester yani 12. hafta sonrası tercih edilir, fakat acil durumlarda anne adayı için ciddi bir tehlike var ise gebelik haftasına bakılmaksızın duruma göre hemen ameliyat kararı verilebilir, karar doktora aittir. Gebeliğin devam etmesi anne açısından sakıncalı ise doğum planlanır
Akut Apandisit
Gebelikte gebelik dışı nedenlerle acil yapılan cerrahi işlemlerin en sık nedeni akut apendisittir. İkinci üç ayda daha sıktır. Perforasyon yani apandisitin patlaması ve apse oluşum gebelikte daha sıktır. Perforasyon hem anneye hem de bebeğe olan riskleri ve sonuçları ciddi bir şekilde arttırır. yaygın karın ağrısı sağ alt kadranda iken ikinci trimesterde (ikinci üç ay) göbek hizasına ve üçüncü trimesterde (üçüncü üç ay , doğuma yakın dönem) sağ üst kadrana yükselir.
Adneksiyel Torsiyon
Hamilelikte olan yumurtalık kistlerinin kendi etrafında dönerek yumurtalığı ”boğması” durumudur ve nadir gözlenir. Genç kadınlarda olur. Sıklıkla dermoid kistten oluşan adneksial kitle vardır. Ameliyatta yumurtalık alınır yani salpingo ooforektomi yapılır. Eğer dönen sapı açıldığında çevre dokular nekrotik ve ölü değilse doktorun kararına göre kist sadece alınabilir. Korpus luteum çıkartılmak zorunda kalırsa ilk 10 haftadaki gebeliklerde progesteron desteği ilaç olarak verilir aksi takdirde düşük riski oluşur.
Miyom Dejenerasyonu
Gebelikte miyomların %10’unda kırmızı dejenerasyon olur. Sıklıkla 12-20. gebelik haftalarında bu şikayet gözlenir. Aniden başlayan belirli bir yere odaklanmış karın ağrısı vardır. Hafif dereceli ateş olabilir. Ultrasonografi ile şüpheli alanlar içeren miyom nodülü izlenir. Miyom üzerine bastırılan prob ağrıya neden olur. Tedavisinde ağrının nedeninin miyom dejenerasyonu olduğuna karar veriliyorsa ilaçla tedavi yapılır ve ağrı kesiciler verilerek hasta takibe alınır.
Addison Hastalığı
Adisson hastalığı olan hamilelerde doğum, kusmalar, idrar çıkışı artması gibi çeşitli streslerle hipertansiyon ağırlaşabilir. Bir endokrinoloji uzmanı gözetiminde kortizon kullanılması gerekebilmektedir aksi takdirde annenin sağlığı ve yaşamı konusunda ciddi endişeler olmaktadır. Doğum stresini karşılamak için doğum sırasında daha iyi takip edilmeli ve gerekirse forceps veya vakum ile doğuma yardımcı olunmalıdır.
Cushing Sendromu
Hamilelikte “Cushing Sendromu” nadir görülür. Prematüre erken doğum doğum ve intrauterin ölüm( İUMF, İn Utero Mort Fetal) görülebilir. Tedavide gebelik dikkate alınmadan anne hayatı ön planda tutularak bir dahiliye endokrinoloji uzmanı ile koordineli bir şekilde yapılmalıdır.
Kalp Hastalıkları
Hamilelikte kalp hastalıkları bazen acil duruma yol açabilir. Gebeliklerin %1’inde birlikte kalp hastalığı bulunur. Kalp hastalığının gebelik üzerine zararlı etkisi olabildiği gibi gebeliğin de kalp hastalığı üzerine zararlı ve olumsuz etkisi olabilir. Romatizmal kalp hastalıkları en sık rastlanılanlarıdır. En çok mitral, sonra aortik, sonra her iki kapak ve diğer kapakların etkilenmesi söz konusudur. Konjenital kalp hastalıkları da gebelerde sıklıkla (%10 civarında) rastlanır.
Asiyanotik soldan sağa şant tipleri daha fazladır. Siyanotik (sağdan sola şant) tip olarak Fallot tetralojisi ve Eisenmenger sendromu görülebilir. Eisenmenger sendromu olan gebelerde anne ölümleri %25’lere yükselmektedir. Diğer kalp hastalıkları %5 oranında rastlanır. Kalp hastalığının gebelik üzerine etkileri düşük, gelişme geriliği(IUGR), ölü doğum, preterm erken doğumdur.
Kalp yetmezliği gebelik sırasında en sık 32-34. haftalarda görülür ve kalp hastası olan gebeler özellikle 30. gebelik haftasından sonra iyi ve sıkı takip edilmelidirler. Doğum sırasında annenin ıkınması ile ve doğumdan sonra uterusun küçülmesi ile daha fazla kanın sistemik dolaşıma yüklenmesi kalp yetmezliğine neden olabilir.
Lohusalık döneminde de bakteriyel endokardit gelişebilir. İstirahat ile önlenmeye çalışılır. Gebelikte bakteriyel endokardit görülürse, gerekli antibiyotik ve kalp takviye tedavisine hemen geçilmelidir. Cerrahi müdahale gerektirebilir kardiyoloji uzmanları ile birlikte takip edilmeli ve doğum gerekir ise yoğun bakım ünitesi olan hastanelerde yapılmalıdır.
Üriner Sistem Enfeksiyonu Ve Akut Pyelonefrit
Hamilelikte üriner sistem enfeksiyonu ve hamilelerde piyolonefrit göz ardı edildiği zaman sıkıntılara ve erken doğuma yol açabilmektedir. Tedavi edilmeyen belirtisiz bakteri durumlarında gebelerde %40 sistit ve %25-30 pyelonefrit gelişebilir. Erken doğum için risk faktörüdür. Sistit tedavi edilmez ise idrar yolları kanalı ile yayılarak enfeksiyon böbreklere ulaşır ve sonuç olarak akut pyelonefrit gelişir Bu durumda böbrek dokusunun enfeksiyonu vardır ve gebeliklerin %2’sinde görülebilmektedir.
Pyelonefrit %50 sağ, %25 bilateral, ve %25 sol böbreği tutar. Sağ böbrekte daha sık pyelonefrit görülür. İdrar yollarından yayılma dışında ikinci yol, bağırsak hareketlerinin azalması ve kabızlık ile E. coli’nin fleksura hepatica’dan lenfatik yolla sağ böbreğe geçişi ve lenfatikler ile böbreğe ulaşmasıdır. Ateş, titreme, yan tarafta ağrı ve hassasiyeti, bulantı, kusma, baş ağrısı, sık idrara çıkma, idrarda yanma ve idrar kaçırma olabilir.
Tromboembolik Hastalıklar
Tromboembolik hastalık gebelikte binde 0.5-3 oranında çok nadir olarak görülür. Gebe olmayan kadınlara göre 5.5 kat yüksek oranda tromboembolik hastalık görülmektedir. Tedavi edilmezse %24’ünde pulmoner emboli ( akciğere pıhtı atması) görülür ve bu durumda gebe ölümleri %15 oranında görülmektedir. Derin ven trombozunda titreme ve yüksek ateş önemli görülür.
Doppler ultrasonografideki gelişmeler Derin ven trombozunda (DVT) tanısının konmasını ve izlemini kolaylaştırmıştır. Akciğer sintigrafisi önemli bir yöntemdir. Ciddi bir şekilde “göğüs kalp damar cerrahisi uzmanı” ile takibi ve tedavisi gereklidir. Hastanede takip edilmesi gerekliliği vardır.
Tiroid Hastalıkları
Tiroid bezi gebelikte biraz büyür ve metabolik hız yükselir. Gebelikte hipertiroidi olanlar propiltiurasil içeren ilaçlar ile bir dahiliye uzmanının gözetiminde tedavi edilebilirler, ancak belirtileri kontrol altına alan en küçük doz uygulanmalıdır ve tiroid doku tablosu düzenli olarak izlenmelidir. Hipotiroidizm için tedavi gören annelerden doğan bebeklerde de hipotiroidizm araştırılmalıdır ve doğumdan hemen sonra çocuk doktoru bu konuda bilgilendirilmelidir. Eğer otoimmün tiroidit, Hashimoto hastalığı var ise yenidoğanda hipotroidizm mutlaka araştırılmalıdır.