Hamilelik Belirtileri: Bel Ağrısı

Bel ağrısı hamilelikte en sık görülen rahatsızlıklardan birisidir. Yaklaşık olarak hamile kadınların %75’i bu rahatsızlık ile başa çıkmaya çalışmaktadır. Hamile bayanların düzenli olarak doktor kontrolleri, meydana gelebilecek problemlerin engellenmesi ve tedavi edilmesi; anne adayını doğuma hazırlayacağı gibi doğumdan sonrada vücutta meydana gelebilecek bir takım negatif etkileri de en aza indirir.

Bunun dışında annenin psikolog desteğiyle alacağı yardım hem yeni doğan döneminde bebeğe daha iyi bakmasına hem de ailenin diğer bireylerine karşı sorumluluklarına yardımcı olur. Bunun dışında doktor kontrolü, çoklu doğumlardan sonra meydana gelebilecek pozisyon bozukluklarını ve buna paralel olarak gelişen eklem hasarlarını minumum seviyeye indirecektir.

Gebelik Sırasında Yaşanan Bel Ağrılarının Sebebi Nedir?

Hamile kişilerde bel ağrısı neredeyse her iki kişiden birisinde görülmektedir. Nitekim genel olarak Sağlık Örgütü verilerine göre bu oran %40 ile %60 arasında değişmektedir. Fakat iyi olan tarafı ise yalnızca bel ağrısı geçiren hastaların yaklaşık %20sinde bu ağrı günlük yaşantılarını etkileyecek seviyededir. Hamileliğe bağlı bel ağrıları genellikle gebeliğin beşinci ve yedinci ayları arasında olmaktadır. Hamilelik esnasında yaşanan ağrıların kilo alınması ve verilmesiyle bir alakası bulunmamaktadır.

Hamileliğin ilk dönemlerinde kişi 1-1.5 kilograma kadar kilo alabilir. Bu dönemin ardından her hafta alınan miktar 500 grama yakındır. Hamileliğin son döneminde ise vücut kitlesi %20 oranında artış gösterir, fakat son dönemde bel ağrısı görülen hamile bayanlarda bu ağrılar azalır.

Hamilelikte meydana gelen bel ağrılarının henüz hangi faktörlerden dolayı kaynaklandığı tam olarak netlik kazanmamıştır, fakat kesin olarak nitelendirilmese de araştırmaların gösterdiği çeşitli bulgular mevcuttur. Bu bulgular; bel çukurluğunun derinliğinin artması, bel bağlarında vücutta hamilelik esnasında salgılanan gevşeklik hormonu, uterus maddesinin ağırlığı ve bel fıtığından dolayı oluşan baskılar olarak sayılabilir.

Bel bölgesinde meydana gelen çukurlaşma sağlıklı bireylerde hissedilmeyecek ufak fıtıkları bile büyük bir eziyete çevirmektedir. Hamilelik süresince karın bölgesinde bulunan kasların boyu uzar, sırt kaslarının boyu ise kısalır ve uzunluk dengesi değişir. Bu değişen kas boyutları da bel çukurluğunun meydana gelmesine sebep olabilir.

Hamilelik döneminde bel ağrısının oluşmasında önemli olan bir başka unsur ise eklemleri toplu olarak tutan ve bağlardaki mesafeyi ayarlayan sakroiliak ekleminde meydana gelen kasılmalardır. Bağlarda gevşeme meydana gelmesinin nedeni, bebeğin gelişmesine vücudun alışması ve doğum sırasında doğum yolunun rahatlıkla geçilebilmesi için kayganlaşmasını sağlamasıdır. Salgılanan bu hormon hamileliğin ilk döneminde tavan seviyesindedir. Bu yüksek miktarla birlikte bebekle pelvis uyum sağlamaya başlar. Bu sağlanan uyum bebek için sağlıklı olsa da anne adayında çeşitli kasık ve bel etrafında ağrılara neden olabilir.

Bebek bekleyen anne adaylarının dokuz aylık bekleme döneminde bel fıtığına yakalanma riski normal gündelik yaşantısında sahip olduğu riskten daha fazladır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta normal zamanda bel ve baldır ağrılarına sebep olmayacak ufak fıtıklar bile hamilelikten ötürü bel ağrısı oluşturabileceğidir.

Beklenmeden meydana gelen ağrılarda yapılması gereken en önemli şeyler; istirahat edilmesi, bele korse takılması ve hafif ağrıyı giderici egzersizlerin yapılmasıdır. Bununla paralel olarak yüzeysel fizik tedavi yöntemlerinden de yararlanılabilir. Bu dönemde ağrı katlanılamayacak bir seviyeye geliyorsa mutlaka ilaç tedavisi mümkün olduğu kadar kısa dönem uygulanmalıdır ve ilaç seçiminde kandan çabuk atılan ilaçlar tercih edilmelidir. Egzersiz bakımından yapılacaklar ise tüm hareketlerin doğruluğunun doktor tarafından teyit edilmesiyle başlar. Ardından bu öğrenilen hareketler gün içerisinde üç defa sabah öğlen ve akşam saatlerinde uygulanır. Eğer ağrı çok değilse iki set halinde de yapılabilir.

Hamilelik boyunca düzenli ve sağlıklı bir diyet uygulamak da sizin yararınıza olacaktır. Çok fazla yemek yemekten mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Uygulanacak olan beslenme programının yoğun miktarda, protein ve kalsiyum içeren besinlerden oluşmasına özen gösterilmesi gerekir. Hamilelik süresince ekmek, patates, pasta gibi nişasta içeren besinler vücutta yağ olarak depolanacağı için ve paralel olarak kilo yapacağı için mümkün olduğu kadar az tüketilmelidir.

Bunun dışında alınan kilolar, yaşanan gebelik stresi, doğuma dair kaygı ve endişeler ve günlük stres, karnın irileşmesi, vücudun buna uyum sağlamakta zorluk çekmesi ve vücudun ağırlaşması ile orantılı olarak vücudun normal duruşunda değişimler yaşanır.

Yaşanan bu değişim sonucunda da otomatik olarak bel ağrısı meydana gelir. Tüm bunların yanı sıra yaşanan her bel ağrısını gebeliğe ya da hormonlara yormak oldukça yanlış bir davranıştır. Yaşadığınız ağrılar bel fıtığı, kas spazmı gibi sorunlardan da kaynaklanıyor olabilir. Bu sebeple hamile olsanız bile, uzun süreli ve şiddeti azalmayan bel ağrılarınız var ise mutlaka bir doktora danışmalısınız.

Gerekli tetkiklerin yapılması ile beraber bel ağrılarınızın sebebini öğrenir ve buna yönelik olarak bir tedavi süreci geçirirsiniz. Gebelik kaynaklı olsa bile ağrıyı azaltacak ilaçlar sayesinde daha rahat bir gebelik yaşarsınız.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz