Hamilelikte Ağrılar
Bir kadın için şüphesiz ki yaşadığı en özel ama aynı zamanda en problemli ve endişe içinde geçen süreç hamileliktir. Hamile kadın sürekli bebeğini düşünür. Bebeğinin sağlıklı olup olmadığıyla ilgili kafasında sürekli kurar ve endişe duyar. Bu durum içgüdüsel olup annelik hormonlarından dolayı oluşan bir durumdur. Dolayısı ile çok doğaldır. Ama bu durumun doğal olması annenin psikolojisini bozacak kadar aşırıya kaçması manasına gelmez. Annenin bebeği için endişelenmesi bir yere kadar bebek için fayda getirir fakat bunun da bir sınırı vardır. Bu sınırı aşmak ise annede sadece gereksiz stres varlığını ve olumsuz sonuçlar doğurabilecek şeyleri meydana getirir.
Hamile kadınlarda gerek kendileriyle ilgili gerekse bebekleriyle ilgili çok çeşitli problemler görülebilir. Önemli olan bu problemlere soğuk kanlılıkla yaklaşıp, mevcut problemlere bir yenisini ekleyebilecek problemlere neden olmadan çözüme koşmaktır. Hamile kadınlarda hamileliğin getirdiği, normalde kadında gebelik öncesinde olmayan sağlık problemleri yaşanması çok sık görülen bir şeydir. Bir kadının başka bir canlıya hayat vermesi ve bu süreç halen akıl almaz ve hiç kolay olmayan bir şeydir. Muhakkak ki bu beraberinde bir sürü problemler getirecektir.
Hamilelik sürecinde hamile kadınlarda en sık görülen şikayet kasık ağrılarıdır. Daha gebeliğin ilk haftasından itibaren başlayan ve doğuma kadar hiç bitmeyen bu şikayet bazen göz ardı edilebilecek bazen ise mutlaka takip edilmesi şart olan bir durumdur. Hamile kalmak isteyen kadınlar gebe olup olmadığını gebeliğin ilk belirtilerinden olan kasık, bel ve karın ağrılarından anlayabilirler. Yani daha gebeliğin en başında meydana gelen bu ağrılar çok normaldir. Genelde çoğu gebe kadında da görülebilir.
Gebeliğin ilk haftalarında hissedilen bu ağrılar, fetusun rahme yerleşmesi sırasında kadının vücudunda meydana gelen bu değişikliğe adapte olma sürecidir. Bu süreçte rahmin büyümesiyle rahmi tutan bağ dokular genişleyip uzamaktadır. Gebeliğin başındaki bu tür hafif kasılma ve kramp gibi ağrılar normaldir. Rahim büyüyen fetusa adapte olmak için kendini yeniliyordur.
Gebeliğin ortalarında görülen ilk trimesterde ve ikinci trimesterde görülen ağrıların şiddeti de çok önemlidir. Yine hafif kramp, bıçak giriyormuş gibi hissedilen ağrılar rahmin değişikliğine delalettir. Fakat bu ağrılar dayanılmaz ve güçlü hale geldiyse derhal doktora başvurulmalıdır. Çünkü bu ağrılar bebeğin düşmesi, plesantanın ayrılması, ya da erken doğum gibi riskli durumlar yüzünden meydana gelmiş olabilir.
Kanama gebeliğin başında, ortasında sonlarında her döneminde olabilecek bir durumdur. Kanama olması mutlaka doktora başvurulması gereken bir durumdur. Kanama çeşitli miktarlarda ve renklerde olabilir. Bazen bir kaç damla veya lekelenme şeklinde, bazen pembe, bazen kahverengi, kırmızı şekilde olabilir.
Kanamanın nedenleri;
Gebeliğin hangi döneminde olduğuna bağlı olarak kanamanın farklı sebepleri vardır. Gebeliğin ilk üç ayındaki kanamaların en sık sebebi düşük tehditidir. Bunun dışında mol gebelik, dış gebelik gibi durumlarda da kanama olabilir. Gebeliğin daha ileriki dönemlerinde ve sonlarında olan kanamaların ise farklı sebepleri olabilir, örneğin bebeğin eşinin önde olması (plasenta previa), bebeğin eşinin ayrılması (dekolman), nişan kanaması, doğumun başlamasına bağlı kanama gibi… Bunlardan hangisinin kanamaya sebep olduğunun mutlaka doktor tarafından araştırılması gerekir.
Hemoroide (basur) bağlı makattan olan kanamalar ve idrar yolundan olan kanamalar da bazen vajinal kanamalarla karışabilir.
Gebelik ile ilgili olmayan kanamalar: Gebelik süresince meydana gelen kanamaların bir bölümü gebelik ile ilgili olmayabilir. Bunlar rahim ağzındaki yaranın kanaması, rahim ağzındaki polipler, vaginadaki bazı kitleler nedeniyle olabilir.
Kanamalı gebe hastanın tedavisi gebeliğin kaç haftalık olduğu, kanamanın sebebi, annenin ve bebeğin durumu gibi kriterler göre çok değişiklik gösterebilir. Kanamaya sebep olan durumların anlatıldığı başlıklarda tedavileri hakkında da bilgi bulabilirsiniz.
İleri gebelik aylarında (28. haftada ile doğum arasında) olan kanamalara antepartum kanama adı verilir. Antepartum kanamaların en sık nedeni dekolman plasentadır. Diğer nedenler plasenta previa, vasa previa, uterin rüptür olabilir. Servikal lezyonlar, polipler, vajinal neoplaziler gibi non-obstetrik sebepler de kanamaya neden olabilir.