Harun Tokak – Kime Emanet Kitap Özeti

kime emanet kitap

Özet;

Kitapta 2,3sayfalık kısa hikayeler var. Toplam 154 sayfadan oluşan bu kitap , doğu’daki terörü ve halkının çektiği zorluklarından depresyon geçiren gencin hikayelere kadar anlatıyor. İlk 20 sayfasında , Sarıkamışla ilgili hikayelerde bulunmakta.

Kısa kısa anektodlarla süslenilmiş bir edebi eser. İnsanı duygulandıran bir çok gerçekle ortaya çıkan yazar çok başarılı bir kitaba imza atmış. Okuduğunuzda sizi etkileyecek , bitirene kadar elinizden bırakamayacağınız bir kitap. İçinde gerçekten çok güzel bilgiler bulunan , bütün konuları ele alan , sosyal duyarlılığımızı artıran bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Kitap Kapağından;

Sana emanet!
Bilaller, dem tutan bülbüller nerede?
Arkadaş gül de bülbül de, bağ da bahçıvan da
Ateş içindeki İbrahimler, kuyudaki Yusuflar,
Şu gerideki isimsiz kümbet, şu ilerdeki ıssız mabet, unutma!
Hepsi sana emanet

Yıllar önce, gönenli bir tohum gibi ekim mevsiminde toprağın bağrına bırakılan “Kime emanet” yazısı, bugün önünüzde bir kitap olarak duruyor Yeni Ümit dergisinin ilk sayısında Cemil Cüneyt müstear ismiyle yayınlanan o yazı çok okundu, çok sevildi, çok beğenildi, çokları tarafından ezberlendi, dilden dile dolaştı “Kime emanet” şimdi, onca kar kıştan sonra baharın gelişini haber veren bir badem ağacı gibi çiçeklerini sunuyor, size

Bezginler ordusu olarak yığınlaştığımız şu günlerde Harun Tokak’ın ısrar ve sabırla, dikkat ve şefkati resmeden uyarıcı kalemi, bizi, hayatı ve insanı çıkar gözetmeden savunuşuyla canlandıracak bir içeriğe sahip Bu sayfalarda hayatı yine tertemiz bir süt gibi taze ve besleyici, masum bir çocuk kahkahası gibi güneşli ve ışıltılı bulacaksınız

Yazar, okuyucuyla derinden paylaştığı ruh mahremiyetiyle bizi her insanda ortak olan bir alana, ruha çağırıyor

Hatırlıyoruz; gören, dikkat eden, Rablerini takliden, onun ahlakıyla ahlaklanarak esirgeyen insan ruhları var Ruhumuz, bir yönüyle, orada; Balkanlar’da, Gazze’de, Güney Afrika’da ya da apartmanımızın bodrum katında yaşanan acının, çekilen ipin, sıkılan kurşunun, atılan çığlığın bizimle alakası olmayan olaylar dizisi değil, dışarıdan içeriye taşan ve her gün bizi biraz daha teslim alan bir insanlık dramı olduğunun farkında

İnsan ruhu ölmedikçe adaletsizlik ve zulümden acı duyacağından, biz de her gün karanlık ve ızdırabın boğuculuğunda yaşıyoruz Harun Tokak çözümü, bu acıya sahip çıkmakta, ona el uzatmakta, ondan kaçmamakta buluyor

“Kime Emanet”i okudukça, ömrünüzün faniliği, zamanınızın amansızlığı ve ille de çaresizliğinize rağmen, ve özellikle de onunla, yeniden “öteki” için yola çıkma arzusunu duyacaksınız içinizde; mucizesiz, riyasız ve yalnızca bu yerlerin sahibine teslim olarak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz