Solunum hastalıkları arasında sıklıkla gözlemlenen kabakulak hastalığı genellikle çocuklarda ve gençlerde görülen bir hastalıktır. Tükürük bezlerinin gelişen enfeksiyon sonucunda bezlerin şişmesiyle seyreden bir hastalıktır. Kulağın alt tarafı şişer, adını da zaten buradan alır. Çocukluk döneminin en çok görülen hastalığı olarak da bilinir. En sık 2-6 yaş grupları arasındaki çocuklarda gözlemlenir.
Eğer çocukluk döneminde kabakulak hastalığı görülmez ise yetişkinlik dönemlerinde de görülebilir. Bu dönemlerde hastalığa yakalanan hastalar çok daha ağır sonuçlar ile karşılaşılabilir. Tüm hayatı boyunca insanlar bu hastalığı sadece bir kere geçirir. Kış aylarında ve bahar aylarında sıklıkla görülür. Hastalığın ana etkeni paramyxovirüstür. Yani viral bir virüstür. Bulaşıcı bir hastalık olan kabakulak bulaşmanın en yüksek olduğu dönem bezlerin şişmesinin ardından 24 saat sonrasında üç güne kadar sürebilmektedir.
Tedavisi bulunmadan önce en sıkıntılı rahatsızlıklardan bir tanesi olan kabakulak hastalığı kulak altında bulunan bezlerin şişmesi nedeniyle meydana gelmektedir. Kabakulak aşısı ile bu rahatsızlığı çözüm bulunması mümkün lakin hala tedavinin ulaşmadığı ülkeler de mevcut. Halk dilinde kulak şişmesi olarak bilinen kabakulak rahatsızlığı ağrı bakımından oldukça etkilidir.
Doğası gereği insanlar çocukluk yaşlarında ölümcül olmayan bazı rahatsızlıklar geçirirler. Bu rahatsızlıklar aslında vücudun bağışıklık kazanmasını sağlamaktadır. Eğer kabakulak rahatsızlığı dikkate alınmaz, ilaç tedavisi uygulanmaz ise kalıcı unsurlar bırakabilir.
Kabakulak Başkasından Bulaşır mı?
Çocuk yaşlarda yaşanılan kabakulak rahatsızlığı genellikle iki ila yedi yaş arasındaki çocuklarda görülmektedir. Çocukluk döneminde kabakulak hastalığını geçirmeyen bazı bireylerde düşük bir oranda da olsa sonradan bu rahatsızlık görünmektedir. Kabakulak hastalığının bulaşıcı olması nedeniyle tedavisine biran önce başlanılması gerekmektedir.
Peki, kabakulak hastalığı nasıl bulaşır?
Genelde ilkbahar ve kış mevsimlerinde ortaya çıkan bu rahatsızlık tokalaşma, ortak kullanılan malzemeler, aynı havayı soluma gibi nedenlerle kişiden kişiye bulaşabilir. Hastalığın sadece bu rahatsızlığı yaşamayan kişilere bulaştığını unutmayalım. İnsan yaşamı boyunca sadece bir kez yaşanan bu rahatsızlığın, bir kez yaşandığında tekrar yaşanma olasılığı oldukça düşüktür.
Kabakulak Olduğunu Nasıl Anlarız?
Kabakulak hastalığının belirtileri; kulak altlarında şişme, boğaz ağrısı, baş ağrısı, ishal, mide bulantısı ve kusma, yüksek ateş, aşırı yorgunluk, ağız içindeki kırmızı renkte şişkinliklerdir. Eğer sizlerde çocuklarınızda bu belirtileri gözlemliyorsanız, kabakulak hastalığından şüphelenebilirsiniz. Yaklaşık iki hafta ömrü olan bu hastalığın düzgün şekilde tedavi edilememesi halinde, körlük, kısırlık gibi büyük rahatsızlıklara yol açabilir. Bu dönemde doktorunuz ile görüşüp, kontrol altında ilerlenmesi gereklidir.
Kabakulak Hastalığının Tedavisi
Her insanın en az bir kez yaşadığı bu rahatsızlık için doktorların en büyük önerisi hastalık boyunca dinlenilmesidir. Eğer ağrılar şiddetliyse doktorunuz ile görüşerek ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanabilirsiniz. Kabakulak hastalığının tedavisi sırasında sıvı gıda tüketimine özen gösterilmelidir.
Hastanın bol su kullanması vücudun su eşitliliğini sağlaması önemlidir. Hastalık süresi boyunca hasta olan kişinin yemek yediği, su içtiği kapların ayrılması gereklidir. Kapların ayrılmasına dikkat edilmemesi halinde, hastalığın bulaşması söz konusu olabilir.
Ayrıca kabakulak hastalığının tedavisi için MMR isimli kabakulak aşısı ile çocukların bir çocuğunun hastalıktan korunması mümkündür. Zararı olmayan MMR aşısı çocuklar için bir, bir buçuk ve dört, beş yaşlarında olarak iki farklı dönemde kullanılmalıdır.
