Kardeşe Hazırlık

Kardeş kıskançlığı doğaldır. Önemli olan bu doğal seviyenin muhafaza edilmesidir.bunun öne çıkan koşullarından biri: kardeşler arasındaki yaş farkının, mümkünse 3’ten az olmamasıdır. Özgüvenin desteklenmesi de bir diğer koşuldur.

Diyelim ki artık her açıdan 2. çocuğa hazırsınız. Çocuk hamilelikten ilk aylarda haberdar olursa, sabırsızlanacaktır. Sizin dışınızda birilerinden duyması da bir çok sebepten sakıncalı olabilir. Yani kardeşten haberdar etmek için uygun zamanı kollamalısınız. Bu; çocuğun herhangi bir kriz atlattığı, okula yeni başladığı ya da başlayacağı döneme denk gelmemeli.

Bu arada bir hatırlatma yapalım: eğer, kardeş isteyip istemediğini sorarsanız ya da; “bizim çocuğumuz kardeşinin olmasını istiyor, bu yüzden bir çocuk daha dünyaya getiriyoruz ” benzeri açıklamalar yaparsanız, çocuğunuz bir süre sonra; “ben vazgeçtim geri götürün!” diyebilir. Eh ne de olsa O istedi diye gelmişti…

Kardeşi olacağını daha iyimser karşılasın diye, O’nunla oyunlar oynayabileceğini, arkadaş olacağını söylerseniz, doğar doğmaz oynayabileceğini, kendi yaşlarında birini hayal edebilir. Beklentisi gerçekleşmeyeceğinden hayal kırıklığına uğrarsa, kardeşiyle ilgili olumsuz tutumlar geliştirebilir.

Eğer çocuğunuz anaokuluna gidiyorsa, öğretmen beklenen kardeşten haberdar edilmeli. Böylece sınıfta bu konuya yönelik sohbetler yapılabilir. “kardeş” konulu kitaplar okunabilir. Çocuk da kardeşi olma durumunu daha doğal karşılamaya başlar. Kaygıları varsa, ipuçları yakalayabiliriz.

Beklerken…

Doğal olarak bebeğe hazırlık yapılacaktır. Bebek odası, eşyaları vb… Eğer tüm bu hazırlık ve alışverişe büyük çocuğu dahil ederseniz; hem karar verme, seçim yapma deneyimleri yaşatmış hem de olaya çocuğu da dahil etmiş olursunuz.

Tüm bunlar yapılırken çocuğun odasına da yeni bir şeyler almak Ona da küçük hediyeler vermek gerekir. Aksi halde çocuk ihmal edildiği duygusuna kapılabilir.

Hem hazırlıklar esnasında hem de bebek dünyaya geldikten sonra ihtiyaçlarını(emzirme, altını değiştirme…) karşılarken çocuğa, O’nun da bir zamanlar bunları yaşadığı, Ona da aynı bakımın yapıldığı anlatılmalı. Çocuğun bebekliğine dair ve kendi çocukluğunuza dair sempatik anıları paylaşmak, çocuğu rahatlatacaktır. Albümler ya da görüntülerden faydalanılarak anlatılanlar somutlaştırılabilir.

Eğer çocuğunuzla “kaliteli zaman” geçirirseniz, sevilip sevilmediğine dair şüpheleri ortadan kalkacağından, kardeşini tehdit olarak algılamaz. Kaliteli zaman geçirme: sadece, birebir çocukla ilgileneceğiniz, göz teması ve ten teması kuracağınız, konuşacağınız ve dinleyeceğiniz 15-20 dakikayı ifade eder. Sonra da yapacağınız işler esnasında yanınızda kalmasına olanak sağlayacak küçük sorumluluklar verebilirsiniz. Birlikte, kucak kucağa da olsa, tv izlemek , kaliteli zaman geçirmek değildir.

Tüm ailenin bir arada olacağı zamanlar, etkinlikler de planlanmalıdır. Çocuğun ailenin bütünlüğünü ve bireylerini somutlaştırmak, birlikte geçirilecek zaman ve oynanacak oyunlarla mümkün olacaktır. Evde ailenin tüm bireylerinin sahip olduğu eşyalar belirlenerek(örn: havlu…), çocukla birlikte kardeşine de o eşyadan hazırlayarak diğerleriyle aynı yere yerleştirebilirsiniz. “Biz bu ailenin birer parçasıyız; sen, ben, baban. Şimdi aramıza biri daha katılıyor. Ailemiz büyüyor. Hadi O’na da ……….. hazırlayalım.” vb. açıklamalar eşliğinde yapacağınız bu tür etkinlikler, çocukta hem aitlik ihtiyacını karşılayacak hem de kardeşini kabullenmesini, benimsemesini kolaylaştıracaktır.

O gün gelmeden…

Planlı olmak önemli. Siz hastaneye gittiğinizde çocukla kim kalacak? Çocuğa hangi açıklamalar yapılacak? Siz hastanedeyken ve eve döndükten sonra çocuk neler yapabilir?

Hastaneden eve döndüğünüzde çocuğu geçici olarak da olsa bir yere kalmaya göndermeyin. Mümkünse hastanedeyken de çocuk kendi evinde kalsın. Yanında kalacak kişiye beklentilerinizi söyleyin. Hatta bir liste hazırlayın. Hastaneye gidilecek günle ilgili çocuğu bilgilendirin. Annesinin canının yanacağından korkuyor olabilir. Açıklamalarınıza ve emin duruşunuza ihtiyacı var. “Eve dönüşte anne biraz yorgun olabilir ve bir süre dinlenebilir. Elbette O’nu da kardeşini de görebileceksin.” de denilebilir.

Bebekle eve dönerken, çocuğunuzun çok istediğini ya da sevdiğini bildiğiniz bir oyuncak ve bir de hemen tüketebileceği bir yiyecek alın: “kardeşin bu hediyeleri sana getirdi.” diyerek çocuğa verin. 

Dikkat :

Eğer bu hediyeleri bebeğin battaniyesi vb. bir yerden çıkararak çocuğa verirseniz; çocuk daha sonra bebeğin üzerinde başka hediye olabileceğini düşünerek üstünü aramaya kalkabilir. Bu masum araştırma tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Vereceğiniz hediyeleri bebeğin üstüne saklamayın.

Çocuk eve gelen kardeşiyle tanışmalı. O’na kardeşini nasıl sevebileceğini gösterin, kardeşine dokunmasını sağlayın. Anne lohusa olacağından, baba ve yardımcı olmak için yanınızda bulunan kişi çocukla meşgul olmalı, konuşmalı. Anne, çocuktan kendisine resimler yapmasını rica edebilir. Daha sonra bu resimlerden bir sergi oluşturularak evde sergilenebilir. Bu sergiyi gelen misafirlere de gösterir ve çocuğun onere olmasını sağlayabilirsiniz. Gelenler aynı zamanda çocuğu abla/abi olduğu için kutlarlar.

Bu arada eğer bebeğe altın hediye edilmesi gibi adetleriniz varsa, çocuk için de bir şeyler ayarlasanız iyi olur. “Bunlar zaten işe yaramaz, sen altını ne yapacaksın?” vb. mazeretler çocuğu avutmaz.

Daha sonrasında kardeşiyle ilgili küçük sorumluluklar vermek, anne babanın bebekle ilgilenirken çocuğu da bu iletişime dahil etmesi ve yaptıklarını açıklamaları da bütünlük mesajları vereceğinden çocukları rahatlatacaktır.

Çok önemli bir diğer nokta; çocuğu, tam kardeşi olduğu sırada okula başlatmamak gerektiğidir. Aksi takdirde çocuk: “artık beni sevmiyorlar.” kaygısına kapılabilir. Evde anne ve kardeşini yalnız bırakmak istemeyecektir. Kendisini tehdit altında hisseden çocuk: “yeni çocuk geldi, artık beni istemedikleri için okula gönderiyorlar.” vb. doğrultusunda değerlendirecektir durumu. Tüm bunlarla boğuşmaya çalışan çocuğun kardeş kıskançlığının doğal seviyesinde kalmasını bekleyemeyiz.

Kıskançlık kelimesini çocukların yanında kullanmamalı, anne ve babayı paylaşmak zorunda kalmanın gerginliğini doğal karşılamalıyız. Karşılaştırmalardan kaçınmak, her çocuğu ayrı bir birey olarak kabul etmek ilişkilerimizin daha kaliteli olmasını sağlayacak.

Çocukların her büyük değişiklikte olduğu gibi, kardeşi olma durumuna da hazırlanması, olumlu tutumlar ve yaşantılar için gereklidir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz