MACİT: Ünlü, isim sahibi
MAĞRUR: Gururlu
MAHFİ: Gizli, saklı, örtülü
MAHİR: Usta, yetenekli, becerili
MAHMUT: Övgüye değer
MAHSUN: Güçlü
MAHZUN: Kederli, dertli
MAKBUL: Alınan kabul olunan
MALİK: Sahip, efendi
MALKOÇ: Osmanlıda akıncılar ocağının komutanı
MANAS: Kırgızların ulusal destanı
MANÇO: Manda yavrusu
MANSUR: Türk musikisinde bir düzen
MANUK: Delikanlı, küçük
MARUF: Herkesçe bilinen ve tanınan kişi, ünlü
MAŞİDE: Şan ve şeref sahibi anlamındadır
MAZHAR: Bir şeyin göründüğü ortaya çıktığı yer
MAZHAR: Erimiş, erişen
MAZLUM: Yumuşak, sessiz, zülüm görmüş
MECİT: Osmanlı döneminde kullanılan gümüş sikkeye verilen mecidiye sözcüğünden
MECNUN: Deli, aklı başında olmayan
MEDET: Yardım eden
MEFTUN: Gönül vermiş, tutkun
MEHAY: Sevgini ölümsüzlüğü
MEHDİ: Doğru yolda giden
MEHMET: Aslı Arapçada Muhammed, çok övülmüş anlamında
MEKİN: Nüfuz sahibi, oturup yerleşen
MELEN: Kıraç toprak
MELİH: Güzel, şirin
MELİK: Hükümdar, han
MELİKHAN: Hükümdar
MELİKŞAH: Selçuk sultanı
MEMATİ: Ölüm
MEMDUH: Övülmüş, övülmeye değer
MEMET: Mehmet’in farklı söylenişi
MENDERES: Akarsuların kıvrımları
MENGİ: Ölümsüz, sonsuz
MENGÜALP: Ölümsüz yiğit
MENGÜÇ: Güçlü ben
MENGÜER: Ölümsüz yiğit
MENGÜHAN: Ölümsüz kağan
MENGÜTAŞ: Ölümsüz taş, bengi taş
MENGÜTEKİN: Ölümsüz şehzade
MENGÜTİMUR: Ölümsüz ve demir gibi sağlam, ölümsüz demir
MENNAN: İhsan eden, verici
MERDAN: Mertler, insanlar, erkekler, yiğitler
MERGEN: Usta nişancı
MERKÜR: Güneşe en yakın gezegen olarak bilinir
MERT: Cesur, yiğit, korkusuz
MERTCAN: Yiğit kimse, can
MERTEL: Eliaçık, cömert
MERTER: Sözünün eri, yiğit
MERTKAL: Her zaman mert olarak yaşa
MERTKAN: Mert soydan gelen, mert
MERTOL: Sözünün eri ol, yiğit ol
MERVAN: Emevi sülalesinin Mervan kolu
MESTAN: Savruk, cüret sahibi
MESUT: Mutlu, sevinçli
METAAN: Huzur, mutluluk
METE: Hun Türklerinin büyük hakanı
METEHAN: Büyük Hun İmparatoru
METİN: Dayanıklı , sağlam, soğuk kanlı
MEVLÜT: Dünya’ya geliş, doğuş
MİHAN: Sıkıntı
MİKAİL: Allaha en yakın olduğuna inanılan dört melekten birinin adı
MİLİS: Halk gücü
MİRAN: Beyler
MİRKELAM: Hatiplik yeteneği olan kimse
MİRSAD: Durak
MİRZA: Emiroğlu beyi, hükümdar soyundan gelen, Doğu Türk devletlerinde asalet unvanı, Dubb-i Ekber yıldız kümesindeki parlak yıldız
MİRZAH: Üzüm çubuğunu bağladıkları ağaç
MİSBAH: Aydınlatma, ışık
MİTHAT: Övüş
MİZAN: Denge, terazi
MİZGİN: Müjde, müjdeli haber
MORAN: Dereden büyük akarsu, ırmak, müren
MUAMMER: Yaşayan
MUAZ: Aziz, izzet sahibi, saygı uyandıran, çok kıymetli, muhterem
MUCİP: Gerektiren, gerektirici
MUHAMMED: İslamiyet peygamberinin ismi
MUHAMMET: Birçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş, birçok güzel huylara sahip, Hz. Peygamber (s.a.s)’in isimlerinden
MUHARREM: Din tarafından yasaklanan
MUHİP: Seven, sevişen
MUHİTTİN: Dini güçlendiren
MUHLİS: İnanç ve eylemlerinde içtenlikle davranan
MUHSİN: İyilik yapan
MUHTAR: Dilediği şekilde hareket edebilen
MUHTEŞEM: Görkemli, göz kamaştırıcı
MUKTEDİR: Bir şeyi yapmaya gücü yeten
MUNGAN: Cömert, eli açık
MUNİS: Sıcakkanlı sevimli
MURAT: İstek, arzu
MURTAZA: Seçkin seçilmiş
MUSA: Sudan gelmek anlamındadır, bir peygamber adı
MUSAB: İsabet etmiş olan, dayanıklı, güçlü
MUSTAFA: Temizlenmiş, saf hale getirilmiş
MUSTAN: Tarihi güzellikleri dolu olan ilimiz
MUTİ: İyi kalpli, yumuşak başlı
MUTLUALP: Özlem ve isteğine kavuşmuş yiğit
MUTLUAY: Mutlu ve ay gibi olan
MUTLUCAN: Dertsiz, kedersiz
MUTLUHAN: İsteklerine kavuşmuş kağan
MUTLUTEKİN: Özlem ve isteklerine kavuşmuş ve biricik kimse, mutlu şehzade
MUTTAKİ: Sakınan, çekinen. Allah’tan korkan
MUTVER: Mutluluk ver, mutlu et
MÜCAHİT: Savaşçı, cihada katılan
MÜÇTEBA: Seçkin, seçilmiş
MÜFİT: Faydalı, yararlı
MÜJDAT: Müjdeler, muştular, sevinçli haber
MÜKERREM: Yardımsever, ikram sever
MÜKREMİN: Konuksever, ikram sever
MÜMİN: İnanan, iman eden
MÜMTAZ: Seçkin, başkalarından ayrı tutulan
MÜNİR: Aydınlatan, ışık veren
MÜRSEL: Yollanmış, gönderilmiş olan
MÜRŞİT: İrşad eden, doğru yolu gösteren
MÜSLİM: Din bilgisi olan
MÜSLÜM: İslam dininden olan
MÜŞFİK: Acıyan, şefkat gösteren
MÜŞTAK: Özleyen, göreceği gelen
MÜZAHİR: Yardım eden, koruyan, kollayan