Genellikle, marul ne kadar koyu ise, içerdiği besin maddeleri de o kadar fazladır. Vitamin içeriği açısından yüksektir ve kalp sağlığını destekleyen bir besin ve belirli vitaminlerin mükemmel bir kaynağıdır. İki bardak kadar doğranmış marul, A vitamininin mükemmel bir kaynağıdır. Bir porisyonu 2912 IU kadar A vitamini içerir ve bu, 2000 kalorilik bir diyet için önerilen günlük değerin yüzde 58’idir. Ayrıca vücudunuzda A vitaminine dönüşen 1747mcg betakaroten içerir. 26.88 mg C vitamini içeriği; kolesterolün oksidasyonunu önlemek için arteryel duvarlarda plak oluşumunu önlemeye yardımcı olan betakaroten ile birlikte çalışır. Aynı zamanda, 151.98mcg’lik folik asit ve B1 vitamini ve B2 vitamini içeren çok iyi bir folat kaynağıdır. Aynı zamanda potasyum bakımından zengin olup, her 2 bardak için 114mcg içerir.
Marul Nedir?
Bilimsel adı Lactuca sativa’dır ve binlerce yıl önce Mısırlılar tarafından yetiştirilmiştir. Mısırlılar, yağ üretmek için tohumlarını ve yemek için yapraklarını kullandılar. Bitki, kutsal sayıldığından, antik Mısır’da da kültürel ve dini bir önem taşıyordu. Daha sonra Yunanlılar ve Romalılar da bu bitkiyi ekmeye başladı.
16. ve 18. yüzyıllar arasındaki dönemde, belirli bir alt türün diğer alt türlerle çapraz eşleştirilmesinin keşfi nedeniyle farklı türleri geliştirildi. Ortaçağ Avrupasında, marulun tıbbi özelliklere sahip olduğu kabul edildi; bunlara, birkaç ortaçağ metninde değinildi. Rahatsız edici kan basıncı, iştah kaybı, uykusuzluk, bağırsaklar ve sindirim sistemi için tonik olarak ve cinsel dürtüleri durdurmanın bir yöntemi olarak kullanıldı.
Ortaçağda ve modern zamanların başlangıcında, Avrupa’dan Kuzey Amerika’ya ve 19. yüzyıl boyunca, özellikle Asya, Güney Amerika, Afrika ve Avustralya’ya ve dünyanın diğer bölgelerine yayılmıştır. Bugün, Amerika’dan Sibirya’ya kadar dünyanın neredeyse tüm bölgelerinde bulunabiliyor.
Besin İçeriği;
İçinde bulunan mineraller ve vitaminler arasında tiyamin, riboflavin, niasin, folat, B6, C, A, E ve K gibi vitaminler ile birlikte kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, sodyum ve çinko bulunur. Bir bardaklık porsiyon için aşağıdaki içerikler belirlenmiştir;
- 8 kalori
- Neredeyse 0 gram şeker, protein ve yağ
- 5 gram lif
- Günlük ihtiyacın % 82’si kadar vitamin A
- Günlük ihtiyacın % 60’ı kadar vitamin K
- Günlük ihtiyacın % 19’u kadar vitamin C
- Günlük ihtiyacın % 16’sı kadar folat
- Günlük ihtiyacın % 4’ü kadar manganez
- Günlük ihtiyacın % 3’ü demir
- Günlük ihtiyacın % 3’ü kadar potasyum
Antienflamatuvar Bir Ajandır
İltihaplanmayı kontrol etmeye yardımcı olan antienflamatuvar özelliklere sahiptir. Deneysel modellerde marul özütü, lipoksigenaz ve karagenan biyokatalizörleri tarafından indüklenen iltihap üzerinde belirgin bir kontrol gücü göstermiştir.
Sinirsel Hücreleri Korur
Nöronlar bellek oluşturmak için fiziksel bağlantılar oluşturan beyin hücreleridir. Belirli bağlantılar veya devrelerde nöronların ölümü hafıza kaybına neden olabilir. Bazı aşırı durumlarda, önemli nöronal ölüm Alzheimer gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Maruldaki özütlerin, glikoz / serum yoksunluğunda (GSD) rol oynadığı için nöron hücresi ölümünde hatırı sayılır bir kontrol sağladığını gösterdi. Araştırma ayrıca nörodejeneratif hastalıkların ortak bir çaresi olarak nöroproteksiyonunda kullanılma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Kolesterol Seviyelerini Düşürür
Çoğunlukla kardiyovasküler hastalıklara ve diğer tehlikeli koşullara yol açan yüksek kolesterol düzeylerini düşürmeye faydalı olabilir. Yüksek kötü (LDL) kolesterol seviyeleri zararlıdır ve kalp krizi ve felce neden olabilir. Marul tüketiminin, yağ ve kolesterol üzerindeki etkisini test etmek için fareler üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Sonuçlar, yiyenlerin marul yemeyen farelere kıyasla, kolesterol düzeylerinde belirgin bir düşüş olduğunu gösterdi. Çoğu durumda lipid peroksidasyonu gözlemlendi ve bunun, kolesterol kontrolüne yardımcı olduğu düşünüldü.
Uyku Getirir
Marul içerikleri üzerine yapılan araştırmalar depresif bir kimyasal maddenin izolasyonu ile sonuçlandı. Bu kimyasal, deney hayvanlarına uygulandığında önemli sedatif etkiler gösterdi. Kalp atış hızında azalma ve ventriküler kasılmalar da gözlendi. Bu özel kimyasal, kas ve sinir dokularının kötü sinyal süreçlerini bloke ederek etki eder.
Antioksidan Bir Ajandır
Çalışmalar, marulun önemli ölçüde serbest radikal temizleme yetenekleri olan antioksidanlara sahip olduğunu göstermiştir. Antioksidanlar çoğunlukla diyetimizde bulunan geniş bir biyokimyasal niteliklerdir ve insan sağlığı için çok gereklidir. Antioksidanlar, hücresel metabolizma sırasında üretilen serbest radikallere karşı engel oluştururlar. Bu serbest radikaller, sağlıklı dokulara, hücrelere ve içindeki DNA’ya saldırabilir. Genellikle sağlıklı hücrelerin, kanser hücrelerine dönüşmesine neden olabilirler. Sonuçta, çeşitli hastalıklar gelişir. Öte yandan, antioksidanlar bu serbest radikalleri etkisiz hale getirir ve serbest radikal saldırıları meydana gelmeden onları nötralize eder.
Antimikrobiyaldir
Antimikrobiyal özelliklere sahiptir. Candida albicans ve bir dizi diğer maya türleri, marul ile temasa girdikten sonra tamamen deforme olmuşlardır. Bu antimikrobiyal özelliklere sahip olduğu düşünülen biyokimyasal maddeler, terpenler, kardenolidler ve glukanazlar gibi enzimlerdir.
Anksiyeteyi Kontrol Edebilir
Nörolojik özellikleri eski çağlarda ve Ortaçağda uzun süredir önerilmiş ve kullanılmıştır. Son zamanlardaki ayrıntılı araştırmalar, anksiyolitik özelliklere sahip olduğu sonucuna varmıştır. Laboratuvar hayvanlarına marul özütü verildiğinde, lokomotif aktivitesi azalmış ve kaygı verici anksiyete düzeylerini düşürmüştür.
Kanserle Savaşır
Yaprağından elde edilen özler, belirli kanser türlerini kontrol edebilir. İnsan kanseri hücreleri, özellikle lösemi hücreleri ve meme kanseri hücreleri üzerine yapılan araştırmalarda, kansere bu özler ile muamele edildikten sonra önemli ölçüde kontrol edildiği görülmüştür. Deneyler aynı zamanda lösemi hücrelerinin % 50’sini öldürmek için gereken marul tüketiminin 3 kg olması gerektiğini göstermiştir.
Cildi İyileştirmeye ve Yaşlanma Belirtilerini Önlemeye Yardımcı Olur
İçerisinde bulunan yüksek A vitamini miktarı, cilt sağlığı için gereklidir. Çalışmalar, bu kritik vitaminin eksikliğinin ciltte bozulmaya yol açabileceğini gösteriyor. C vitamini, sağlam, sağlıklı ciltler oluşturmak ve esneklik kaybını önlemek için cildin kolajen oluşumuna yardımcı olur. Bu antioksidanların her ikisi birlikte cilt kanserine yol açabilecek hücre hasarını durdurmak için birlikte çalışırlar. Ek olarak, A vitamini, C vitamini, potasyum, B vitaminleri akne ve benzeri iltihaplanmaya karşı koruyucu besin maddeleri sağlar. Glisemik indeks üzerinde düşük bir puana sahip olduğu için akneden kurtulmaya yardımcı olabilir.