Necip Fazıl Kısakürek Kimdir?

Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek

26 Mayıs 1904 yılında İstanbul’da doğan yazar, 25 Mayıs 1983’te İstanbul’da vefat etmiştir. Yazarın çocukluğu İstanbul, Çemberlitaş’taki büyükbabasının konağında geçmiştir.

Necip Fazıl, Bahriye Mektebi’nde ve İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nden öğrenim gördü. Ancak felsefee bölümündeki eğitimini yarıda bırakarak Fransa’ya gitti. Burada Sorbonne Üniversitesi’nde İstanbul’da yarım bırakmış olduğu felsefe eğitimini devam etmeye başladı.

Ancak Paris’te bohem bir hayat yaşadığı için,  kendisine devlet tarafından verilen eğitim bursu iptal edildi. Arkadaşlarının kendi aralarında topladıkları parayla yine çetrefilli bir yolculukla yurda geri döndü. İstanbul’a döndükten sonra bir müddet çeşitli bankalarda görev yaptı. Ardında Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde, Devlet Konservatuarı’nda ve İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde dersler verdi.

“Necip Fazıl Kısakürek” Edebiyatımızdaki Yeri

Şairin ilk şiirleri 1922’de Yeni Mecmua’da yayımlandı. Daha sonra çeşitli yayın organlarında yazıları çıkmaya başladı. Özelilikle Milli Mecmua, Hayat ve Varlık dergilerinde yayımladığı yazılarlar ile tanınmaya başladı.

Yazar “Ağaç” isimli bir dergiyi yaklaşık sayı kadar çıkarmıştır. Ancak Necip Fazıl, daha çok kendi inandığı davanın sözcüsü haline getirdiği, Büyük Doğu Mecmuası ile tanınır. Şairin asıl ününü kazanması ise 1928 yılında yayımlanan “Kaldırımlar” adlı şiir kitabı ile olmuştur.

Şairin basılan bu kitabı edebiyat camiasında çok büyük ilgi görmüştür. Özellikle Kaldırımlar şiiri onun ne kadar büyük bir şair olacağını 1928 yılında müjdeleyen bir şiirdir. Hatta şair, uzun bir süre bu şiirinden dolayı “Kaldırımlar Şairi” olarak anıldı.

Necip Fazıl’ın ilk şiirlerinde daha çok aşk ve sevgi konuları dikkati çeker. Yalnız şairin hayatının ilerleyen yıllarında bohem hayatı bırakarak, ihlâslı bir Müslüman olma gayreti içersine girmesinden dolayı şiirlerinde, işlediği konularda doğal olarak dini konular olmuştur.

Şairin bütün şiirlerini topladığı “Çile” isimli kitabına bakacak olursak, şiirlerinde Cenabı Hakk’a büyük bir teslimiyet, Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV)’e duyulan muhabbet ve sarsılmaz bir İslami duruş dikkatimizi çeker. Yani Necip Fazıl edebiyatı özellikle de şiiri Allah’ı arayış vasıtası olarak görmüştür.

Kendisi şiirlerini son derece güçlü bir Türkçe ile yazmıştır. Son yüzyıl içerisinde Mehmet Akif ile birlikte İslamı, edebiyat dünyasında bayraklaştıran bir kişi olmuştur. Zaten onun edebiyatımızdaki yerini belirleyen de eserlerinde İslami en güzel şekilde anlatıp bu dinin yıkılmaz bir savunucusu olmasından ileri gelir.

Onun şiirlerinde ve diğer eserlerinde kullandığı dil o kadar derin bir anlama sahiptir ki okuyanlar bazen anladıkları bir cümleden, başka anlamları da çıkarabilmek için aynı cümleyi birkaç kez okumak durumunda kalırlar.

“Necip Fazıl Kısakürek” Eserleri

Necip Fazıl edebiyatımızda şiirden tiyatroya kadar birçok eser vermiştir. Ama bu eserlerinde en başarılı olduğu tür hiç şüphesiz şiirleri olmuştur. Onun bu eserlerinden bazıları şunlardır.

ŞİİR: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı, Çile, Şiirlerim

ÖYKÜ VE ROMAN: Ruh Burkuntularından Hikayeler, Aynadaki Yalan, Kafa Kağıdı

OYUNLAR: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Para, Namı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Abdülhamit Han

MONOGRAFİ-MAKALE-FIKRA-ANI: Birkaç Hikaye Birkaç Tahlil, Namık Kemal, Çerçeve, Son Devrin Din Mazlumları, Hitabe, İhtilal, Yılanlı Kuyudan

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz