28 Şubat 1884’te Gönen’de doğan yazar, 6 Mart 1920’de İstanbul’da vefat etti. Kafkas göçmenlerinden Yüzbaşı Ömer Şevki Bey’in oğlu olan yazar, İlköğrenimine Gönen’de başladı.
Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmemesi için annesiyle beraber İstanbul’a gönderildi. 1892 yılında Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı. Daha sonra Baytar Rüşyetisi’ni, Askeri İdadisi’ni ve Mekteb-i Harbiye’yi bitirdi.
İzmir’de çeşitli okullarda bir süre öğretmenlik yaptı. 1908 yılında Selanik’te Ordu’da görevlendirildi; ancak 1911’de Ordu’dan ayrıldı. Bu sefer de Balkan Harbi çıkınca tekrar askere alınıp Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Hatta esir düşüp, bir yıl tutsak kaldı. 1914 başladığı Kabataş Erkek Lisesi Edebiyat öğretmenliği görevini ömrünün sonuna kadar sürdürdü.
“Ömer Seyfettin” Edebiyatımızdaki Yeri
Ömer Seyfettin deyince hiç şüphesiz aklımıza ilk gelen şey, öykü olur. Çünkü o Milli Edebiyat akımını ve çağdaş Türk öykücülüğünün en büyük temsilcileri arasında yer alır.
Kendisi, Genç Kalemler dergisinde yayımlanan yazıları ile tanınmaya başlamıştır. Hatta Ömer Seyfettin’in bu derginin ilk sayısında yayımlanan “Yeni Lisan” başlıklı makalesi, Milli Edebiyat akımının başlangıç bildirisi olarak kabul edilir.
Çünkü Ömer Seyfettin, bu makalede dil ve edebiyat ile ilgili olan görüşlerini çok net bir şekilde Milli Edebiyat çizgisine bağlı kalarak açıklamıştır. O dönemdeki dil muammasının hangi boyutlarda olduğunu anlatmak için Ömer Seyfettin’in bu makalesi üniversitelerin Edebiyat Fakültelerinde, özellikle de Yeni Edebiyat derslerinde mutlaka üzerinde durulan ciddi bir makaledir.
O küçük hikâyeleri edebiyatımızda tamamen diğer türlerden bağımsız bir tür haline getirmiştir. Edebiyatımızda hikâyenin bu şekillere gelip çok sevilmesinde onun çok büyük bir payı olmuştur. Hikâyelerinde genellikle gerçek konuları işleyerek, toplumda milli bilinci uyandırma gayreti içerisine girmiştir.
Toplumda aksayan yanları ise mizah yoluyla eleştirmiş ve batı hayranı olan yozlaşmış kişileri de eleştirmekten geri kalmamıştır.
“Ömer Seyfettin” Eserleri
Ömer Seyfettin, farklı türlerde eserler verse de Türk Edebiyatımızın en büyük hikâyecileri arasında olup yaklaşık 140 kadar hikâye yazmıştır. Hikâyelerinin konularını çocukluk anılarından, halk geleneklerinden, menkıbe, efsane, kahramanlık ve tarihi olaylardan almıştır.