Konusu: Kitapta İstanbul’da yaşayan Orhan adında bir muallimin yaşam öyküsü ve başından geçen olaylar anlatılmaktadır.
KİTABIN ÖZETİ
Kitabın ana kahramanı olan Orhan İstanbul’da muallimlik yapmaktadır. Son derece düşünceli ve öngörülü bir yapıya sahiptir. Bir gün okulda bir tartışma çıkar. İlkokul öğrencilerinden biri olan Cemil, arkadaşı Tahsin’e “Eşek Türk!” der ve Tahsin de Cemil’e taş atar. Tahsin’in attığı taş Cemil’in yanağını deler. Orhan Cemil’i alır ve önce hastaneye, sonra da Cemil’in ailesinin yanına gidereler.
Orada Cemil’in yeğeni Vedia’yı görür ve ikisi de birbirinden hoşlanırlar. Cemil’in ailesi son derece Fransız hayranı bir ailedir. Evin hanımı Samiye hanımın, Tahsin’in babası Mustafa’yı daha önceden kovmuş olduğunu öğrenen Orhan Tahsin’e sahip çıkar. Bunun yanı sıra Cemil’in ailesiyle de iyi geçinir. Zamanla diğer aile üyeleriyle de tanışır. Özellikle Vedia ile görüşmektedir.
Günler geçmiş ,Tahsin’in babası Mustafa hapisten çıkmıştır. Orhan ona iş bulur. Bu arada Vedia ile aralarındaki ilişki gelişir ve her akşam buluşurlar. Bir gün Vedia hastalanır ve hastaneye kaldırılır. Hastalığı ağırdır. doktorlar, yaşayacağı hakkında pek fazla ümitlenmezler. Orhan her gün onun yanında kalır. Daha sonra arkadaşı Necati onu ziyarete gelir. Vedia’nın bilinci yerinde değildir. Orhan ile sohbet eder; ancak Orhan birden kalp krizi geçirir.
Necati doktorları çağırır ve Orhan’ı Vedia’nı odasındaki şezlonga yatırırlar. Bir gece Orhan aniden fenalaşır. Ayağa kalkar ve bağırmaya çalışır; ancak bağıramaz. Birden gözleri kararır ve merdivenlerden yuvarlanır. Sabahleyin onun cansız vücudunu görenler onun ölmüş olduğunu anlar ve cesedini morga yatırırlar. Doktorların iyileşemez dediği Vedia ise iyileşmiştir. Doktorlar ona kendini nasıl hissettiğini sorarlar ve umulmadık bir biçimde hastalığı atlattığını söylerler. Vedia gülümser ve Orhan’ı sorar; ancak hiç kimse bu sualine cevap vermez.
KİTAPTAKİ OLAYLAR VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Orhan: Son derece öngörülü, bilgiye önem veren düşünceli bir insandır.
Vedia: Duygusal ve içine kapanık bir kızdır.
Samiye hanım: Fransız hayranı, zengin bir kadındır.
KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Kitapta iki insan arasındaki aşk ve buna mani olmaya çalışan engeller çok güzel bir biçimde ele alınmıştır. Duygusal bir niteliğe sahip olan bu kitap iki insanın birbirine olan değişmez sevgisini büyük bir ustalıkla anlatmıştır. En güzel özelliklerinden biri de beklenmedik ve çarpıcı bir sona haiz olmasıdır.
KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
Peyami Safa: (1899- 15 Haziran 1961): Yazar. İstanbul’da doğdu. Meşhur şair İsmail Safa’nın oğludur. Düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı. Öğretmenlik (1914-1918), gazetecilik (1918-1961) yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. İstanbul’da öldü
Başlıca eserleri: Gençliğimiz , Şimşek, Sözde Kızlar , Mahşer, Bir Akşamdı, Süngülerin Gölgesinde, Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü, Canan, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye , Atilla, Bir Tereddüdün Romanı, Matmazel Noralya’nın Koltuğu, Yalnızız, Biz İnsanlar.