Gut Hastalığı
Purin metabolizmasının son ürünü ürik asittir. Normal erkeklerdeki plazma düzeyi % 3,5-7,5 mg dır, kadınlarda % 2,5-5,7 mg dır. Gut (goutte) hastalığının diğer adı podagra, halk arasında bilinen adları ise damla ve nikriz’dir. Metabolik ve renal olarak iki formu bilinmektedir. Metabolik gut formunda purinli maddelerin fazla yapımı, renal gut formunda ise bunların böbreklerle atılışında azalma söz konusu olmaktadır.
Kanda artan üratlar eklemlerde, deride, eklem bursa’larında, veterlerde ve kulak sayvanında birikir. Bunlara Tofus denmektedir. Gutlu hastaların % 90 mdan fazlası erkektir. Zamanla böbrek ve beyin damarlarında skleroz meydana getirebilir. Yaş ilerledikçe plazmadaki asit ürik miktarı artar.
Hiperürisemi denince kanda ürik asit düzeyinin artmış olması anlaşılır. Bununla birlikte dokularda monosodyum ürat kristallerinin oturması ve eklemlerden en az birinde artrit hecmesi geçirilmiş olması durumunda Gut hastalığından söz edilir. Hastalık akut hecmelerle seyreder. Kalıtsal bir zemin ve aşırı beslenme, alkol bu hastalığın patogenezini oluşturur. İlk hecme genellikle bir ayağın birinci metatarsofalengeal ekleminde ortaya çıkar. Eklem şiş, üzerindeki deri kırmızı ve leylak rengi karışımı bir renkte ve eklem son derece ağrılıdır. Gutta böbrek taşı oluşumu sıktır.
Tedavi
Akut hecmelerde yapılacak tedavi ile ağrısız dönemlerde yapılacak tedaviyi ayrı ayrı gözden geçirmek gerekir.
Akut gut krizlerinde tedavi: Yatak istirahatine alınan hastanın ağrılı bacağı yastık üstüne konur.
Kolşisin (Colchicum Dispert, Kolsin): Klâsik gut ilâcıdır. Ürat kristallerinin meydana getirdiği iltihabî olayı hızla durdurur.
Dozaj: Ağrı geçinceye kadar her 2 saatte bir 1-2 draje (drajeler 0,5 mg lıktır) verilir. Bulantı, kusma ortaya çıkmadan kullanılabilecek toplam doz, 2,5-3 mg dır, bu doz aşıldığında sayılan yan etkiler başlar. Bazı hastalar toplam 4-8 mg a tahammül edebilirler.
Kolşisin iltihabî barsak hastalığı olanlara, gebelere verilmez. Kalp, böbrek ve mide hastalarında keza yaşlılarda dikkatli kullanılmalıdır.
Antiemflamatuar ilâçlar: İndometasinler (İndocid-R, Endol, Calmocin, En-dosetin, Romacid, Endomet) gut krizinde gerçekten etkili ilâçlardır.
Dozaj: Her 4 saatte bir 50 mg veya 100 mg verilir. Ağrılar kesildikten sonra 8 saatte bir 50 mg lık dozlarla birkaç gün daha tedaviye devam olunur.
Yan etkileri: Mide ağrıları, bulantı, başağrısı. Kontrendikasyonları: Taze peptik ulkus, hipertansiyon.
Diğer antiemflatuar ilâçlardan diklofenak (Myadren, Voltaren), ibuprofen (Brufen, Artril, Artrojen v.s.), naproksen {Naprosyn, Napren, Naproks, İnaprol), piroksikam (Piroksan, Oksikam, Piralden, Feldoks), tenoksikam (Tilco-til), prokuazon (Biarison), azopropazon {Prodizan) da indometasinler gibi kullanılır. Yan etkileri gözden uzak tutulmamalıdır.
Kortikosteroidler: Kalşisin alamayan hastalarda denenir.
Dozaj: Prednizolon {Prednisolon “Linz”, Prednol-L) 50-75 mg i.v. verilirse çabuk sonuç alınır. Gerektiğinde tekrarlanır. Ağız yolu ile de kullanılabilir. Triamsinolon (Kenacort tablet), prednizolon .(Codelton, Deltacortril) günde 4 defa ikişer tablet verilebilir. Ayni amaçla sentetik ACTH preparatı (Synacthen depo 1 mg) i.m.kullanılabilir. Günde 4 defa birer ampul zerkedilebilir. Ayrıca ağrılı eklem içine 1 ampul Prednisolon “Linz” veya 20 mg Depo-Medrol yapılabilir ve ağrının çabuk geçmesi sağlanabilir.
İnterval tedavisi
Akut gut krizinin geriletilmesinden sonra yeni atakların gelmesini önlemek bakımından alınacak önlemler şöyle sıralanabilir: Soğuktan ve rutubetten korunma, üratların böbreklerde çökmesini önlemek için bol sıvı (günde 2-3 litre) alınması ve bol kalorili beslenmeden kaçınarak şişmanlığın önlenmesi. Bir yandan diyet yapılırken, diğer yandan da ürik asit düzeyini düşürücü ve ayni zamanda ürik asit ıtrahını artırıcı ilâçların kullanılması öbür önlemleri oluşturur.
Diyet: Adı geçen ilâçlar sayesinde bugün artık çok sıkı bir purinsiz diyete gerek kalmadığı söylenebilir. Fakat yine de diyet ihmal edilmemelidir. Bol purin içeren sakatat, konserve balıklar ve diğer deniz ürünleri, et suları yasaklanır. Diğer beyaz etler, sığır eti az miktarda alınabilir. Alkolün fazlası kesinlikle zararlıdır. Çay, kahve ve kakaodaki purinler azdır, kullanılabilir. Baklagiller de purinden zengindir. Pirinç serbesttir. Tereyağında purin yoktur.
Ürik asit yapımının önlenmesi: Bu amaçla en çok kullanılan ilâç allopurinol’dür. Bu bir ksantin oksidaz inhibitörü olup hipoksantin ve ksantinden ürik asit oluşumunu azaltır. Böbreklerde ürat birikmesini önler. Allopurinol preparatları: Antigut, Urikoliz, Allopin. Üçü de 300 mg lık tabletler halindedir.
Dozaj: Günde 100-300 mg ile başlanır. Maksimal doz günde 600 mg, idâme dozu günde 300 mg dır.
Yan etkileri: Deri döküntüleri, toksidermi, kemik iliği inhibisyonu, mide-barsak yakınmaları, hepatit, hipererjik vaskülit gibi yan etkiler bildirilmiş ise de biz kendi vak’alarımızda yan etki saptamadık. Yine de kesin endikasyon yoksa ve hasta yaşlı ise allopurinol kullanımında dikkatli olmalıdır. Serum ürik asit düzeyi % 3 mg a düşünceye kadar etkili dozda verilir, sonra idâme dozuna geçilir.
Ürik asit ıtrahmın artırılması (ürikozüri): Kandaki ürik asidin idrarla yüksek konsantrasyonda atılmasını sağlayan ilâçlardan probenesid (Benemid) ülkemizde bulunmuyor; sulfinpirazon (Agrelizin, Anturan) ise bulunuyor. Bunlar 200 mg lıktır.
Dozaj: Günde 200 mg ile başlanır. Bir hafta sonra günlük doz 200 mg a çıkarılır. Daha sonra 3 defa 200 mg ile devam edilir. Ürik asit düzeyi % 3 mg a ininceye kadar verilir.