Rota Virüsü Nedir?
Özellikle kış aylarında sık görülen, son derece bulaşıcı bir virüstür. Rota virüsü alan çocukların bazılarında hiçbir belirti görülmeyebilir. Bazı çocuklarda ise aşırı kusma, sulu kaka ve ateşin yanında öksürük veya burun akıntısı da olabilir. Çoğunlukla dört ile altı gün devam eder ve son derece bulaşıcıdır. Rota virüsü enfeksiyonunda antibiyotikler etkisizdir. Bir çocuk birden fazla kez rota virüsü enfeksiyonuna yakalanabilir. İlk enfeksiyondan sonraki enfeksiyonlar çoğunlukla daha hafif geçer.
Akut ishallerin en önde gelen nedeni olan rota virüsü çocuklarda oldukça sık görülüyor. Öyle ki 3-5 yaşlarındaki çocukların yüzde 95’i bu virüsle karşılaşıyor. Rota virüsü enfeksiyonu yüzünden dünya genelinde yaklaşık 25 milyon çocuk hastaneye götürülüyor ve bunların da yüzde 10’u hastaneye yatırılıyor. Yılda yine dünya genelinde ortalama 1,5-2.5 milyon çocuk ishalden hayatını kaybediyor ve bunun 4’te 1’i rota virüsünden kaynaklanıyor.
Ülkemizde yapılan çalışmalarda da 5 yaş altı çocuk ishallerinin yüzde 15-40’ından rota virüsü sorumlu olduğu ortaya kondu. Rota virüsünün özellikle 2-3 yaş altındaki bazı çocuklarda oldukça ağır seyreder ve vücuttaki kaybolan sıvının hızla yerine konulmadığı takdirde akut böbrek yetmezliği gibi oldukça ciddi tablolar ortaya çıkabilir.
En sık 2-3 yaş altındaki çocuklarda görülüyor.
Rota virüsüne bağlı enfeksiyon her yaşta görülse de, en sık 2-3 yaş altındaki çocuklarda ortaya çıkıyor. Özellikle 6-15 ay arasının en sık görülen ve daha ağır seyredebilen dönemi oluşturur. Yaş ne kadar küçükse ve bakım şartları ne kadar kötüyse, rota virüsü de çocuğu o oranda kötü etkiliyor. Virüsün yol açtığı enfeksiyon ayrıca; anne sütü almamak, kalabalık yaşam, düşük sosyo ekonomik düzey ve rota aşısı yapılmaması durumunda da ağır seyredebiliyor.
Tekrarlayan kusma ve ishal tipik belirtileri
Rota virüsünün asıl bulaşma yolu ağız yolu ile oluyor. Dışkıyla mikrop bulaşmış her türlü eşyanın ağza götürülmesi ve enfekte olmuş su ile besinler tüketilmesi sonucu bulaşıyor. Hasta ishal olmadan da bu virüsü bulaştırabiliyor. Çünkü virüs ellerde veya katı yüzeylerde saatlerce, hatta günlerce canlı kalabiliyor. Belirtiler virüs vücuda alındıktan sonra, 12 saat – 4 gün arasında değişen, ortalama 2-3 günlük bir kuluçka süresinin ardından başlıyor. İnatçı ve tekrarlı kusma, ardından sık sulu, özellikle de çok kötü kokulu ishal ile karın ağrısı belirtilere ekleniyor. Ateş her vakada görülmese de çocukların yarısında ortaya çıkabiliyor.
Rota virüsünün neden olduğu hastalıklar;
Hemen her hastalıkta olduğu gibi rota virüsünde de erken müdahale çok önemlidir. Hastalığın uzamış ishal nedeniyle oluşan komplikasyonları daha sonra çocuğun sık hastalanmasına ve gelişiminin bozulmasına yol açabiliyor. Rota virüsünün neden olduğu enfeksiyon özellikle 2 yaş altındaki çocuklarda daha ağır seyrettiği için çok dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü çok şiddetli gelişen ishal ve kusma; sıvı yetmezliği ile dolaşım bozukluğuna, dolaşım bozukluğu da akut böbrek yetmezliğine, hatta ölüme bile neden olabiliyor. Bu nedenle sıvı kaybı başladıysa vücut sıvısı ve mineral açığının bir an önce yerine konması yaşamsal önem taşıyor.
Bol su içirin, gelişigüzel ilaçlar vermeyin
Genellikle 5-8 günde geçen rota virüsünün nasıl tedavi edildiğini şöyle sıralayabiliriz:
Tedavide en önemli nokta, vücut sıvını ve elektrolit dengesini çocuğa bol su içirerek bir an önce yerine koymak.
Etken bir virüs olduğu için rota virüsünün özel ve radikal bir ilacı yok. Kusma ve ishal durdurucular tedavide yer almıyor. Ateşe yönelik ilaçlar, probiyotikler, çinko desteği verilebiliyor. Doktor önerisi dışında kusma ve ishal kesici ilaçların asla verilmemesi gerekiyor.
Anne sütü ile beslemeye devam edilmeli. Çocuk kussa bile azar azar ve sık sık beslenmeli.
Çocuk küçükse, durumu sık aralıklarla doktor tarafından değerlendiriliyor, gerekirse hastaneye yatırılıyor.
Rota virüsünden korunmada en iyi yol ise aşılanma. Günümüzde rota virüsü enfeksiyonlarının her tipine cevap veren bir aşı henüz olmasa da, yine de mevcut aşıların bu enfeksiyon sıklığını azalttığı düşünülüyor.
Takibi kolaylaştırmak için annenin günlük çizelge tutması, çocuğun kaç kez kustuğunu, kaç kez ishal olduğunu ve özelliklerini, ne kadar miktarda mama veya anne sütü aldığını yazması, şüphe ettiğinde ateşini ölçerek, bu tuttuğu kayıtları doktoru ile paylaşması çok önemli.