
Sezaryen Sonrası Normal Doğum Riskli Mi?
Sezaryen sonrası normal doğum hastanın isteği doğrultusunda yapılmakta olup A.B.D ‘de % 60 oranında uygulanmaktadır. En büyük risk doğum sırasında eski sezaryene bağlı kesilen yerin yırtılması (rüptürü) dır. Rüptür oranı %1.5-2 civarındadır. Eğer suni sancı verilmiş ise veya doğum uzamış ise bu risk daha da artar.
En çok korkulan rahimdeki yırtılmanın hemen fark edilmeyip olabilecek ciddi bir kanama ile hem anne hem de bebeğin hayatının tehlikeye girmesidir. Acil ameliyat gerekebilir ve gerektiğinde rahim alınabilir. Riskleri azaltmak için bu doğum ameliyathane şartlarında yapılmalıdır. Doğumun son evresini kolaylaştırmak ve yardımcı olmak için vakum veya forseps genellikle uygulanır. Bu yardımcı metotlara bağlı riskleri de unutmamak gerekir.
Sezaryen (SCA) Sonrası Normal Doğum Hangi Şartlarda Önerilmez?
Doğum esnasında acil sezaryen operasyonu her an gerekebileceği için acil şartların ve yoğun bakım imkanlarının sağlanamayacağı durumlarda önerilmez. Daha önce 2 veya daha fazla sezaryen ameliyatı geçirenlere önerilmez. İlk sezaryen ameliyatı doğum kanalındaki darlık, baş-pelvis uygunsuzluğu gibi durumlardan dolayı yapılmış ise önerilmez.
İlk sezaryen ameliyatı sırasında rahime yapılan kesi klasik kesi yani dikine yapılmışsa veya T şeklinde ikinci bir kesi yapılmışsa rahmin yırtılma ihtimali arttığı için önerilmez. Bu bilgiyi mutlaka bir önceki hastane kayıtlarından veya doktorunuzdan öğrenmeniz gerekir. Ülkemizin bir gerçeği olarak kayıtların düzenli olmadığından dolayı genellikle eski bilgilere ulaşılamamaktadır. Bir bilinmeyen olduğu için ülkemizde sezaryen sonrası normal doğumun önerilmemesinin en büyük sebeplerinden biri de kayıtlar ve bilgilerdeki eksikliklerdir.
Annede preeklampsi, eklampsi, diyabet var ise önerilmez. Epidural anestezi rüptür belirtilerini gizleyip doktoru yanıltacağı için sezaryen sonrası normal doğum sırasında önerilmez.
Sezaryen Sonrası Normal Doğum Ülkemizde Neden Önerilmemektedir?
A.B.D‘de ve bazı Avrupa ülkelerinde sezaryen sonrası normal doğum sıklıkla yapılırken ülkemizde kadın doğum uzmanları tavsiye etmemektedirler. Bunun iki tane başlıca sebebi vardır. En önemlisi üniversite hastaneleri ve belli başlı özel hastaneler dışında acil bir ameliyat gerektiğinde ve rahim yırtılıp kanama olduğunda bunun hemen sağlanamayıp gerekli kan nakli, taze kanın bulunması gibi işlemlerin zor olabileceği ve hastanın gereksiz risk altında kalabileceğinden çekinmeleridir.
İkinci sebep ise maalesef ülkemizde geriye dönük ameliyat raporlarına ulaşmaktaki zorluk ve sezaryen sonrası hasta eline epikriz verilmemesi alışkanlığının getirdiği tedirginliktir. Çünkü sezaryen sonrası normal doğum denenebilmesi için bir önceki sezaryenin niye yapıldığı ve rahime uygulanan ameliyat kesisinin nasıl yapıldığı çok önemlidir.