Suyu Arayan Adam Özeti – Şevket Süreyya Aydemir

suyu arayan adam

Edirne’ de dünyaya geldi. Aralarında Tek Adam, Menderes’ in Dramı gibi eserlerin de olduğu biyografileri ile tanınan Aydemir, bir süre öğretmenlik ve kamu hizmetlerinde bulunmuş, 1951 senesinden itibaren kendini yazmaya vermiştir. İlk kitabını 1932 yılında yayımlamış, uzun bir aradan sonra 1960’ tan itibaren üst üste edebiyatımız ve siyasal tarihimiz için son derece değerli eserler yazmıştır. Yazar, 1976 senesinde Ankara’ da yaşamını yitirmiştir.

Suyu Arayan Adam, Şevket Süreyya Aydemir’ in 1962 senesinde yayınlanan romanıdır. Roman, Aydemir’ in biyografik eseri olarak tanınmaktadır. Hakikati arayan bir ilkokul öğretmeninin yaşamı, Birinci Dünya Harbi’ nden itibaren Türk tarihi içinde ele alınmakta, bu bağlamda esere tarihi bir değer katmaktadır.

Suyu Arayan Adam Romanı Özeti

Roman, oldukça etkileyici bir girişle, bir yangınla başlar. Bu yangın, Şevket Süreyya Aydemir’ in çocukluktan kalma hatırladığı belki de ilk anısıdır. Edirne’ nin düşman tarafından basıldığı, yağmalandığı bir dönemde abisini şehit veren, annesini kaybeden, hasta babasıyla kalakalan  küçük Süreyya için zorlu bir hayat başlar.

Daha küçük yaşlardan itibaren vatan sevgisi ile dolu olan Aydemir, ilk gençlik yıllarında Kafkasya’ da savaşır. Sarıkamış faciasından derinden etkilenir. Yaşadığı olaylar, onu her geçen gün vatanına daha çok bağlamakta bu sırada Turancılık ilkesini benimsemesine yol açmaktadır.

Kominist Partisi’ ne girdiği dönemde Nazım Hikmetle birlikte Moskova’ ya iktisat eğitimi almaya gider.  Oradaki eğitim yaşanan siyasal olaylara perde arkasından bakmayı öğretmiştir. Ki oradan döndüğünde gördüğü, yıkık dökük bir İstanbul, onu derinden sarsar. İstanbul’ un sömürüldüğü düşüncesi kafasını meşgul etmekte ve  savaştan yaralı çıkmış bir kenti benimseyememekte, kendisini tam olarak o kente ait hissedememektedir. Bu düşünceler karşısında kendisini yapayalnız hisseder.

O dönemde arkadaşlarıyla çıkarttığı Aydınlık Gazetesi  sebebiyle on yıla mahkum olur. Cezasının birbuçuk yılını çektikten sonra serbest bırakılır. İdamla yargılandığı ikinci bir suçlamadan da beraat ederek, yaşamına Ankara’ da ticaret lisesine okulda müdür olarak devam eder.  1923 İktisat kongresini izleyen dönemde Kadro adlı bir dergi çıkartır.  Alman Nazi işgali sırasında dünya gündemi ile yakından ilgilenir.

1951 senesinde devlet hizmetlerinden emekli olur. Süreyya Aydemir, romanın sonunda bir yangınla başlayan hikayesini, su başında sonlandırır.

Yazar, Suyu Arayan Adam romanında yangın ile başlayan bir hayat hikayesinde ‘su’yu ve su arayışını çok güçlü bir imge olarak değerlendirmiş ve kullanmıştır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz